Kafası karışıktı bu adamın. Karıştırmışlar onu. Belki de karışık doğmuştu dünyaya kim bilir. Kaosun düzgün çocuğuydu o...
Amatörce coşkuları severim ben. Gençlik gibidirler. Biraz acemilik; bir hayli naiflik ve masumiyet kokarlar. Tıpkı bu bilgenin masumiyeti gibi. Daha önce de rastlamıştım böylesine. Uzaktan görünce “şıp” diye tanırım onları. Adamın büyüsü burada gizli galiba. Gücü ise sade anlatımından geliyor. Herkes de dil ustası değil ki! O aslında usta olmasına usta da, tıkanan iletişim kanallarını açmak uğruna dilini alabildiğine basitleştiriyor.
Son yıllara dek genelde felsefeye fazla bulaşmamıştım. Fen bölümündeki öğrencilere neden felsefe okutmazlar, hiç anlamam. Şimdilerde ise kimseye okutmuyorlar galiba. Kitap kurduydum ya hani, işte o sıralar kıyısından köşesinden dokunmuşum azıcık. Daha sonra, ilerideki yıllarda bir dolu felsefe kitabı edinmişim. Edinmişim de ne olmuş? Doğru dürüst okuyamamışım hiç birisini. Okumaya başladığımı da bitirememişim zaten. Nasıl okuyacaktım ki? Bir dönem hayatımıza zorla sokulan, hilkat garibesi, uyduruktan, bulmacamsı Türkçe’yi - ki her nedense en çok da felsefeciler benimsemişlerdi - nasıl çözecektim? Yetersiz dil bilgisiyle yabancı bir dilde okumaya çalışmak gibi bir şeydi bu. Üstelik on yedi yaşımda koparılmışım kendi dilimden ve başka bir dilin kucağına atılmışım. Bu arada Türkçe değişmiş; bizim bildiğimiz anadil uçup gitmiş; yerine ise ne olduğunu bir türlü kavrayamadığım, mutasyona uğramış acayip bir şey gelmiş oturmuş. Aynen görmemişin üzerindeki eğreti elbise gibi sırıtıyor... Çaresiz ben de yabancı bir dile tapulanıp kalmışım. Kalmışım da iyi mi olmuş sanki? Bunca yıldır yazıyor ve konuşuyorum güya, ama henüz yarısına bile vakıf değilim. Öyleyse ne oldu bana? Dilsizleştirdiler mi beni?
Kesinlikle öyle, dilsiz kaldım ben!
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
'allah cezanı verecek'....'motivem bozuldu'.......'konsantrem dağıldı'....'amarika'....'amaliyat'.
yeter değilmi Naime Hanım:(
sen bir harikasın...(hep söylüyorum) çoğumuzun açığı belki bu konu... ben de yetersiz olduğumu biliyorum.. Dilimizi iyi bildiklerini (konuşmayı ve yazmayı) söyleyen kişiler var aramızda.. asla yapıcı olmayan yıkıcı şahsiyetler..üzülüyorum, kırılıyor, buruluyorum.. mesela: şiirlerimde kelime yazım hatası yapıyorum, yazılan ikazlar yerden yere vurmalara kadar iniyor.. dogurusunu yazıp ikaz edenlerde yok değil..ama konuştuğumuz dili mimiklerle olmadı ince kelimelerle de anlatabiliriz diyorum. küstürmeden yanii.. iste seni bu yüzden seviyorum yürek sessinin kırmaz insanı....herkes senin kadar güzel olsaydı ! düşünemiyorum bu dünyayı....
teşekkürler.
sevgiyle,
Teşekkürler..
çok güzel, ve son derece yalın bir türkçe ile yazılmış, zevkle okuduğum bir yazı. sevgili erlaçin bak yıllarca başka dilin kucağında olsan bile kendine sahip çıktığında, arapça, farsça, ingilizce ve fransızca sözcükleri bilgiçlik mahiyetinde kullanan insanlardan ne kadar farklı biri olunduğunu gösteren güzel bir örneksin.dil ve dilin zenginleşmesi çaba ve yorulma ister, bu ülkede 100 kelime ile konuşan ve kendine sanatçı(!!!!) diyen bir sürü(ben insanlar için bir sürü ifadesini hiç kullanmam ama bunlar sürü) yaratık medyada başarı hikayeleri diye anlatılıp gençlere ve topluma örnek diye gösterildikçe dil onların ağzında maalesef kokacak. ben çok kızgınım kusura bakma, yazının altına korsan yazı gibi girdim. fazla uzatmayacağım ve buradaki yazı için sana teşekkür ediyorum(kafası karışık olmak iyidir bunu da bil). sevgiler
Geriye yaslandim, okudum sindire sindire.. rahatladim ve dinlendim bir güzel.. cok tsk ederim, DOST.. cok tsk ederim.. yuregin ve ellerin dert gormesin
Dil hakkinda yazilan bolum o kadar dogru ki Naime, ve inan ARAPCA diline de gecerli...evet, dedigin gibi (Çorak ve budalaca bir iletişim diline mahkum oluyor çocuklarımız. Köleleşiyorlar.)....bu külliyen dogru....(külliyen) kelimene bayildimmmmm...{anlasilan Arapcan cok kuvvetli ;-)) }
Gerçekten çok etkileyici..bu bir yetenek bence..saygılarımla
Cok haklı ve guzel bir yazı size katılıyorum
Ayrıca fi.Günay beyin fikirlerine de katılıyor ve paylasıyorum.
Sevgilerimle ...
'Dil benim geçmişle bağım ve gelecekle aramdaki köprü olmalıydı halbuki. Köprüleri yaka-yıka gidersek eğer, günün birinde salt bilgi çekirdeğine katkıda bulunarak sürdürmek zorunda kalacağımız yaşamımıza kendi ellerimizle son vermiş olmaz mıydık bir anlamda? '
Tesekkürler kardesim. Seni destekliyorum.
Okuma aliskanligi yerine piknikler, ev gezmeleri, tatil yerlerinde adlarini pek bilmem kumarimsi oyunlar bir cok beyinleri kurtlar gibi yiyip bitiriyor. En üzücü tarafi da egitimli insanlar olmalari bunlarin. Sanki sadece okul yasaminda okunur, ögrenilirmis gibi...Toplumun egitimli kesimi böyle olunca at kosturanlar da meydanlari bos buluyorlar.
Dilimize gereken önem neden verilmiyor? Bu, aydin kesimin sahip cikmak zorunda olduklari cok önemli bir konudur. Dilerim yazdiklarin okunur.
Düsündürdün, sag ol canim.
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta