Kadrini kıymetini bilemedik Selahattin Ç ...

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kadrini kıymetini bilemedik Selahattin Çolakoğlu’nun

SUYA DAMLALAR

Kadrini bilemedik Çolakoğlu’nun

“Gezen tilki oturan aslandan evladır,” der eskiler. Doğru der atalarımız. Bu sabah bir kez daha anladım bunu.

Evden pek çıkmam pek. Bilgisayarım bırakmaz beni dışarıya. Gözünün önünde olmalıyım onun hep. İşime gelir bendim de bu.

Pazar sabahı uyandığımda elektriklerin kesik olduğunu gördüm. Canım sıkıldı. Esip yağdım yönetenlere. Yirmi birinci yüzyılda hala sık sık elektriklerin kesilmesi, onların nasıl bir ülkeyi layık gördüklerini gösterir bize.

Yapılacak tek iş var. Yürüyüşe çıkmak. “Bu arada gazetelerimi de alırım,” dedim, vurdum kendimi sokağa.

Gazeteciye giderken karşıma kim çıksa iyi. Sevgili bir ağabeyim: Avukat Selahattin Çolakoğlu… Bir yakını, yaşamını yitirmiş. Başsağlığı dilemeye gelmiş. Onun başkentte yaşadığını biliyorum. Böyle ansızın karşımda görünce sevindim.

Yanında eşiyle kızı da var. Eşini tanımıyor olsanız bile adını duymuşsunuzdur. Jale Çolakoğlu. Bir zamanlar Gaziantep’imizin güzel gazetelerinden biri olan “Güney Postası”nın sahibiydi.

Ekspres’in “Ekstra”sında yakında uzun uzun söz edeceğim Güney Postasından da. Biliyorsunuz 5 aydan beri “Anılarla Gaziantep Tarihi”ni yazıyorum orada.

Avukat Selahattin Çolakoğlu’nun çok emekleri geçmiştir CHP’ye. Buna karşın kadrini kıymetini bilememiştir CHP onun.

Anımsadıkça yüreğimi “cız” ettiren iki isimden birisidir Selahattin Çolakoğlu. Öbürü de Refik Daniş’tir. İkisi de avukattır. İkisi de CHP’de il başkanlıklarına kadar yükselmiştir.

Ne var ki delege oradan sonra yolunu kesmiştir ikisinin de. Milletvekili aday adaylığından öteye bırakmamıştır onları. Oysa yapıp seçerek gönderdikleri kimseler, bu iki güzel insandan daha fazla layık değillerdi o mevkiye. Ne yaparsın, politika bu.

Delege Refik Daniş’i Birecikli’dir diye benimsememişti. Oysa Hukuku bititip Gaziantep’te yerleşmiş, yarım yüzyılı aşan ömrü boyunca da hep bu kentte kalmayı seçmiş bir “Güzel Gazianteplim”mdi Refik Daniş.

Selahattin Çolakoğlu da öyle. O da “Kilis doğumludur” diye oylarından mahrum oldu hep delegelerin.

Oysa ikisi de su katılmamış halkçı insanlardı. Mesleklerinin zirvesindeydiler. Gazetelerde yazılar yazarlardı ki, kan damlardı kalemlerinden. Seçilebilselerdi, pek çok güzel şeyler yapabilirlerdi Gaziantep’imiz için.

Selahattin ağabeyi pek genç buldum. Yıllar eskitememiş onu. Geveze dilim durmadı. “Benden yaşlısınız ama maşallah benden genç görünüyorsunuz” dedim.

Bilmem hoşuna gitti, bilmem nezaketen öyle göründü. Salağım ben. İnsan yaşlılığını anımsatır mı birine?

Çolakoğlu, geçtiğimiz yıllarda bir kitap yayınlamıştı. Var olsun, beni de göz ardı etmemişti. İmzalayıp yollamıştı kitabından. O kitap hakkında bir şeyler yazmıştım ama kim bilir hangi dağın ardında kaldı.

O zamanlar Zafer’de yazıyordum günlüklerimi. Zafer’in interneti de yoktu ki, “googole” a falan takılıp yıllar yılı yaşasındı yazılarımız. Neyse, ya o yazımı bulup yeniden yayınlayacağım ya da kitabı baştan okuyup düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım artık.

İşte böyle bir güzellik yaşadım bu sabahki “tilki yürüyüşü”mde. İyi ki sokağa çıkmışım da görüşüm o güzel insanı. Umarım uzun yıllar yaşar. Umarım yollarımız kesişir yine. Onunla söyleşecek çok şeyimiz ve yurdumuzla ulusumuz hakkında daha.

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 23.5.2010 12:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç