Kendi huzurumdan bunaldım
Çektim çekeceğim kadar
Hayattan çekip gittim
Yolum düşerse kalbine
Hazırdır sevgim emrine
Beni bana döndüren sen
İçimdeki o büyük boşluğun,
Bu kaçıncı intiharı?
Kimse ölmekten korkmuyormuş inan.
Boşluğunu doldurayım diye,
Kaç kişiye sebep oldum istemeden.
Bu kaçıncı aşkı yalnızlığa bulayışım?
Tadı yok artık o mevsimlerin,
İkisi adını taşıyor,
Biri soğuk üşütüyor diğeri yakıyor.
Lanet olsun!
Bu aralar herkes seni anıyor.
Hangi birine küfredeyim?
Elimde değil biliyorum.
Olsaydı,sıkar suyunu çıkarırdım o taş kalbinin.
Kırardım sana olan sevgimin kemiklerini.
Keserdim nefesini.
Kısardım sensizliğin sesini,
Kalbimin yüzsüzlüğüne şahit olmazdım.
Titreyen sesimle kendi kendime konuşurken yazıyorum bunları sana.
Bu söndürmeden içtiğim üçüncü sigaram.
On iki metre kare odamın yine en soguk duvarına yasladım sırtımı.
Yokluğuna isyan eden ruhumu terbiye etmeye çalışırken,
Okumadığım dua kalmadı,çok üşüyorum.
Titriyorum,el yazım çirkinleşti.
Nasıl unuturdum ki seni,
Sen böyle benim önüm arkam sağım solumken.
Unutacağım yüzü bile hatırlamazken,
Gördüğüm herkesi sen sanıyorken.
Şaka mısın be kadın?
Olmadığın her gün biraz daha sıyırıyorken.
Tükenmişti senden sonra neslim,
Evrende ayrılıklara gebe kalan ilişkiler,yalnızlıkları da beraberinde doğuruyordu.
Doğuştan öksüz kalan sevdalar vardı yüreklerde,
Sevgi dilenen insanlar,cami avlularını mekan edinmişlerdi kendilerine.
Onca kalabalığın için de herkes yalnızdı,
İlk defa sağ elime aldım kalemimi,
Solumdan yazmıyorum bu sefer sana.
El.yazım.her.zamankinden.çirki n,
Bunlar nokta değil arada bir titriyor elim.
Bu gece bir iki kadeh içtim,
Yalnız kalmış bir kasabayım,
Bütün sokakları ayrılık kokan.
Göçlerden yorulmuş bir martıyım,
Kanatları kuruyan.
Çaresiz bir hastalığım,
Henüz tedavisi olmayan.
Artık eskisi kadar sevmiyorum,
Kimse üzülmesin diye kaç parçaya bölündüm.
Kimine gözlerimi verdim.
Kimine sözlerimi.
Bazen de tamamen oldum birinin.
Yine de yetmedim kimseye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!