Elif
Yolum düştü bir akşam.
Bir duble rakı istedi canım.
Yorgun dönerken eve,
Uğradım meyhaneye.
Nerede pecete kağıtlarım?
Duygularımla dolu...
Gözyaşları damlamış.
İzleride sararmış.
Kimbilir nerde yazmışım...
Tarihleri silinmiş.
Ne fayda yola çıkmışız bir kere,
İne çıka yürüyeceğiz...
Son nerde bilinmezki?
Nerde dursak dinlensek?
Hangi yokuş son çıkış; bilinmezki?
Yada hangi iniş...
Güneşe doğdum ben,
Gece nedir bilmem.
Yüzümdeki gülücükleri,
Asla karanlıklara yedirmem.
Güneşe doğdum ben,
Yanımdaki yastık,
Boştu bu sabah.
Erken kalkmışsın,
Öpmemişsin beni.
Birazda ağlamışsın,
Mendilin nemli.
Benim bayramlarım vardı eskiden.
Mutluluğumun doruğuydu o anlar.
Bayramlıklarım saklanırdı son güne.
Kesin Bonmarşeden almıştı babam,
Taksim’den.
Kazak pantolon ve botum…
Ilkbahar kokulari doldu odama
Seninle birlikte
Usumuyorum artik kislarda
Ihtiyacim yok giysilere
Uzun zamandir yanlizim.....
Bugun bir baska...
Ayrılıkları hiç sevmiyorum
Bir gönülden
Bir dosttan
Bir arkadaştan
Bir şehirden
Bir mekandan
Paylaşalım
Kabullendim,
Seni ve geçmişini,
Kaldırmasada içim
Rahatça.
Bilirim yalnızlığı,
Iyiyken varoluşlarıda
Acısını tüm iliklerimde
Yaşadım çünkü! ..
En mutlu günümü
Bir ağacın altında geçirdiğimi hatırlarım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!