Mertlik yok olmuş,namertlik moda
İkiyüzlülük revaçta,dürüstlük yasta
İnsanlığı sorarsan,o zaten hasta
İnançları para imiş,ibadetleri yalan
Soytarı dillerden sevgiyi alan
Gönüller viran,yürekler talan
Sürgünüm dudaklarında
Susuz çöller diyarına
Gözlerinde hükümlü
Yüreğinde, mahkum
Sözlerinde ise bir yavan ekmek
Bir daha gelmek için
Makas almak vardıya
Ayazdan al,al olmuş
O kırmızı yanaklardan
‘’EYLÜLDE GEL SEVGİLİM’’
Eylülde gel sevgilim
Güneşi soldurmadan
Bu aşkı öldürmeden
Eylülde gel sevgilim
‘’GÜLEN YÜZDE SENİM, AĞLAYAN ÖZDE BEN’’
Bakmayın böyle kime baktığıma
Baktığımda benim, bakındığım da
Baharda açan çiçekte benim,
Çöldeki susamış can da
Dünya handır, Insan candır
Ölüm dediğin bir andır
Heba olmuş peş mekandır
Doldur çıkınını, sende doldur
Parça, parça ele satarlar sonra
Dervişe; Düşmanın bir Adem kuludur demişler
Derviş: Kötüye kötülükle el veren olmadım ki
Zulmü hak edeyim demiş..
Derviş: Lakin…..
İnsan oldum,
Dosta mabudum sundum
AĞLAYAN GÖZLERİN YAĞMUR DUASI GİBİ
Ağlayan gözlerin, yağmur duası gibi
Yüreğime yağdı söndüremedi
Sana hasretliğim bir sancı gibi
İlaç diye içtim amma dindirmedi
Ne zamana söz geçirebildik, ne de hayata çalım
Sözler kifayetsiz,gönüller keyifsiz kaldı be gülüm
Akşamlar sabahı sevmez sabahlar akşam olsun demez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!