Saçı uzun aklı kısa derler ya
Halt etmişler ben onlardan değilim
Onurumu hiç bir şeye değişmem
Yere sağlam basar dimdik yürürüm
Kendimi ezdirmem böyledir huyum
Helaldir yenilir ekmeğim suyum
Kadının hasıyım Anadolu'yum
Nasıl anlatayım işte ben buyu
Vatanma milletime bağlıyım
Bazen şehirliyim bazen köylüyüm
Nankörlük ne bilmem iyi huyluyum
Özüm bir sözüm bir çok vefalıyım
Ben doğu'yum ben batı'yım ege'yim
Bazen ana bazen küçük bebeğim
Boş değil bilirim bunca emeğim
Tarlada gelincik kırda çiçeğim
Kaval da dinlerim caz da dinlerim
Nağmelerde inim inim inlerim
Yanık türküleri bende söylerim
Kötülükten uzak geçer günlerim
Varsa lokmam bölüşürüm dost ile
İşim olmaz mevki ile post ile
Kimseyi kırmadım öyle kast ile
Uğurladım gidenleri meşk ile
SEVAL HİSLİSOY
Sen gibi kadına kurban canımız
Anadoluluk da benzer yanımız
Vatan dediğinde feda kanımız
Maniler türküler yakışır sana....İsmihan Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 24.5.2009 15:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
,Bir de ayaklara itina gösterseymişseniz,
gerçekten 'hece' nin şaheseri bir şiir olurmuş Seval Hanım...
O kadar güzel seçilmiş uyaklar vardı ki,şarkı dinler gibi okudum,âhengi hâlâkulağımda kaldı dizelerin.
Durakllar da yerli yerinde kullanılmıştı.Çok güzeldi şiir. Ya içeriği;'İşte mükemmel kadın' dedirtecek bir tanım...
Bu güzel şiire de,tarif ettiği kadına da tam puan ve saygılar benden...
Ünal Beşkese
BENDE BU KONUDA YAZDIĞIM BİR YAZIYI VEREYIM Mİ:)
(Sayfamda yok dostlara özel)
İçimizdeki Muttluluk
***Dün akşam güneşin batısındaki mehtabı izlerken geçmişteki çocukluğumda izlediğim bir Dizi aklıma geldi.
Adı “Flamingo yolu”
Baş rollerde oynayan iki sevgilinin görüntüleri hâlen aklımda.Böyle bir aşk ancak filmlerde olur. Dizinin sonlarına doğru filmin etkisi içimi kaplar ve sürekli böyle bir aşkı yaşamayı düşlerdim. Hayran olduğum baş rol oyuncuları bir türlü bir araya gelemiyor ve talihsizlikler peşlerini bırakmıyordu.
Dizinin bir bölümü biter,ben diğer bölümünü bir hafta önceden sabırsızlıkla beklerdim. Nedense o gün bir türlü gelmek bilmezdi bu arada gösterilmiş bölümleri her saat aklımda oynatırdım
Böyle güzel bir aşkı yaşama hayâliyle kendimi baş rolde oynayan aktörün yerine koyardım.
O yıllarda şarkılar dinlerdim şiirleriyle, besteleriyle öylesine güzellerdi ki aşkları için canını vermeye hazır insanlar… kendilerini sevdalarına adamışlardı.
Bu şarkılar benim yaşam yolumdu müzikleri aklımdan çıkmaz, ayrılık şiirleri bana hüzün verirdi.
***Benim için her şeyi göze alan bir sevgili düşlerdim
Bende onun için gecemi gündüzüme katacak,bir ömür onunla gülüp onunla ağlayacaktım. Ellerini tutacak güzel yüzüne,gözlerine hayranlıkla bakacak sesini duymak için ona gelmeye can atacaktım.
***Oysa filmlerdeki,şarkılardaki,hayatın gerçeğe uymuyormuş
Zihniyetimin imgelerle yönlendirilemediğini anladım. Hayat filmler de şarkılarda yaşanmıyordu
***Ben benim dışımdaki insanları hiç düşünmedim. Gözlerim en güzelini görmek isterdi.Zihniyetimi yaşamak için en yükseklere dikmiştim. Diğer insanların hallerini düşünmemiştim.
***Bir parça ekmek için sabahın ilk ışıklarında çalışmaya giden emekçilerimiz,evlerine ekmek getirmek için mücadele eden babalarımız,gerçek yaşamın vermiş olduğu yaşam mücadelesinin farkında değildim. Akşam karanlıklarına kadar çalışan insanları düşünüp içinde bulunduğum ortam ve mutluluktan habersizdim
***Bir gün içimdeki kapalı gözlerim bazı şeylerin fakına vardı
Güneşin sıcağında tarlada çalışan yetimleri,dedeleri,nineleri gördükçe ” işte bizim Anadolu insanı gerçek aşkı yaşıyor” diye gerçek hayata yöneldim. Sabahın tanyelinde horozlar öterdi,ezanlar okunurdu.Bizler onlarla güne başlardık.Biz Anadolu insaniydik.Asıl âşkı ve sevdayı halkımızda ve eylemimizde buluyorduk.
***Güneşin altında belini doğrultmadan bir sigara molasıyla mutluluğu arayan erkekler gördüm. Tarla başların da Güneş yüzlerini yakmasın diye sadece gözleri görünen Anadolu kadınları ve yiğitlerini gördüm.
Mola aralarında çocuklarını emziren anneler,emekçi kadınlarımızı gördüm.
Daha gün bitmeden bugünün akşam yemeğini düşünen bir sonraki sabah için sabahın karanlığında ailesi için ekmek yapma telaşına girenler…
***Aslında mutlu olmak için öyle nedenler çoktu ki bizler SALT mutluluk nedir bilmiyoruz yada farkında değiliz; İnsanın beyninde,düşlerinde bu yaşantıyı bulması yaşaması gerekir.
Elbette mutluluk için, sevgi için mücadele etmek,çaba sarf etmek gerek ancak
Hayatta bütün hayal ettiklerini gerçekleştiren insanlar var mıydı ki?
İnsanların başına ne acılar,belalar geliyorsa yalnızca kendi değerleri doğrultusunda düşündükleri,çaba sarf ettikleri içindir.Bazen kendilerini başkalarının yerine koyarak düşünür ve bunu gerçekten içten yapmak isterlerse mutluluk çok da uzaklarda değildir.
***İşte bir ANADOLU insanın aşkı da, yasamı da, sevdası da emeği de budur. Hep gerçekçi olmaktır. Özümüzle varız sözümüzle eriz. Yarenler diyarının yolcularıyız Bizler Anadolu insanı olarak özümüzle vâr olmayı bilmişiz....
***Asıl aşkımız ve sevdamız hem vicdanımız, hem yüreğimiz hem de sevdalarımızla gelen eylemlerimiz..
Can Abdullah YILDIRIM
Nasıl anlatayım işte ben buyum ...fazla söze gerek yokkkkk...o kadar net ki..düşündükçe eser kitaba dönüşüyor..kardeşimi yürekten kutluyorum..sivastan selamlarımla.
Yüreği yanıklar ana doludan
Erkeğine nefes alıp soludan
Kar getirir uludağdan boludan
Bağlıdır erine sıtkı aşk ile.... Kenan BİLGAÇ
TÜM YORUMLAR (40)