Kadınca Şiiri - Şimal Niğbolu

Hatırlayamadığım şeyleri yaşıyorum. Ya da yaşıyormuş gibi hissediyorum, hatırlamıyorum.
Gecenin nasıl geçtiğine uyku halindeyken bir anlam yükleyemiyorsam, inadına gündüzlerin gerçekten akrep gibi mıy mıy oluşundan daha kararsızım bu günlerde.
Dilimde birkaç sözcük beste kimin, güfte kimin, ben kimim?
Beynimin beni düşünmeye zorladığı o anlardan kaçmak için sığındığım uyku sanki ömrümden günlerimi çalıyor, düğünlerde havaya sıkılan gereksiz kurşunlar gibi gelip geçiyor…
Mücadele etmek mi zor, yoksa yaşam mı kararsızım.
Mücadele edecek gücüm mü yok, yoksa yaşamaya mı emin değilim.
Halsizliğim zayıflığımdan mı, yoksa tahammül ve takatin bittiği noktada mı yürümeye çalışıyorum muamma…
Kadınlar…
Ne zoruz aslında. Keşke diğerleri gibi olabilseydik. Umursuz belki, belki duygusuz ve ruhsuz.
Birilerinin hayatımıza acak- ecek lerini, yani gelecek zaman kiplerini gerçekleştirmelerini beklemekle geçiriyoruz.
Sebep?
Muhtaçlık mı, umut mu, yoksa mutlu olmak için mecburiyet mi?
Hayır hiçbirisi. Hiçbir kadın bu sıfatları beklediğine bel bağlamasın. Anlasın artık acaklarla eceklerle yürümeyeceğini. Yapmay-acak çünkü.
Test ettim onayladım. Baskın bir karakterim, eğriyi doğruyu, yanlışı düzeltebilecek kapasitedeyim.
Ama maalesef bayanlar, bazıları düzelmeyince gerçekten düzelmiyor. Ki inanın bunu tasdikleyen, ömrünü sadece bir kişiyi istediği kıvama sokmaya adayan ama sonunda pes eden insanları da tanıyorum.
Elde var koca bir ^^0^^
Ben buyumlarla, beğenmiyorsan kapı ordalarla bitiyor bu savaş. Ve sen kendine yenik düşüyorsun. O dediğin umut, o olmazsa olmaz mutluluğu sokuyorsun çıkarttığın yere…
Kendimi değiştirmeliyime geçiyorsun peşi sıra.
Üzgünüm ama oda boşa. Birilerini değiştiremediğin için kendine yapabileceğin tek şey belki birkaç kuaför seansı, birkaç alışveriş çılgınlığı, birkaç kitap dan ibaret.
Sorun sende değil bunu da hatırlatmak isterim. Sorun sana mükemmel gibi görünüp, hayatına aldığın kişinin aslında mükemmel olmadığı ve senin bunu anlayacak tecrübede olup, kabul edememen…
Çözüm ne mi peki…
Bilsem söylerdim…
(Ya kabul, ya red) alternatiflere açıksanız eğer… Ya da ayaklarınız yere sağlam basıyor ve bastırılabiliyorsa. Kısaca olmazsa da olabilir diyebilecek gücünüz varsa. He yoksa eğer oturun kıçınızın üstüne bizden milyonlarca!