Kadına Ruhtur Analık Şiiri - Fatma Kurnaz

Fatma Kurnaz
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kadına Ruhtur Analık

Kadın zayıfsa ana güçlü,
Şefkat mi demek analık?
Aslan vahşiyse insana,
Canlı kalkan yavrusuna.
Fedakarlık mı analık?
Atmaca yırtıcıysa alabildiğine,
Yavrusuna onu besleyen bir ağız.
Aşk mıdır o vakit analık?
Ne aşk, ne merhamet, ne fedakarlık.
Yavrusudur ana yapan kadını.
Yavrusudur aslana merhamet,
Atmacaya aşk veren.

Kimisinde aziz bir hatıra,
Kimisinde özlem, pişmanlık demek analık,
Kaybolduğunda o eşsiz varlık.
Ağu olur balı,
Çok geçtir ya artık.
Vecde gelir insan,
Taşını görünce kara toprak örtülü naaşın.
Aylarca mübarek kasığında saklanan,
Dokunduğunda balık gibi kayan,
Paha biçilmez hazineleri koruyan gardiyan misali,
Doyamadığı o yavrunun tek elinden gelendir,
Süslü bir taş.
Lakin toprak bile öle sarar,
O kutsal bedeni,
Yeşerir, çiçeklenir coşkudan,
Utanır evlat.

Yeryüzünde var mıdır bir eşi?
O şefkat timsali varlığın.
Ruhtur ya can veren bedene,
Kadına da ruhtur analık.
Etiyle beslemek, kanıyla sulamak,
Canından can vermek,
Hayat verir kadına;
Ve ana olur!
Birdenbire şefkati ala,
Coşkusu yağmur,
Aşkı gök,
Bir renge boyanıverir kadın;
Ve ana olur!
Kimi başı yazmalı,
Kimi tırnağı boyalı,
Ama hepsi ana,
Herbiri erir aynı dilehanında.
Analığı tabire ne hacet,
Kadın ana,
Ana evlat olduğunda bilir.
Kifayetsiz bir yürek.
Ne deniz, ne güneş, ne ay,
En güzel manzara kadın.
Kadından öte ana.
Kadın şehvet uyandırır,
Ana şefkat.
Şefkatinden alır gücünü kadın.
Bu sebeptendir karşı duramaz ne fani ne baki.
Dağları titreten bir ses,
Çağnağaları coşturan bir yürek,
Zindanları eriten bir ateş,
Tapılacak bir mabed ararsan,
Ona bak!
Kucağında yavrusu,
Gözlerinde tutkusu,
Hele bir almaya kalk.
En yakıcı ateş,
En kor yürek kesilir.
En evrensel duygudur bu.
Bütün analar bilir bunu.
Kedi aslan,
Kuş kaplan oluverir.
Bitmez bir pınardır aşkı.
Vuslatı sıla,
Sılası vuslattır.
Meyvesi evlat,
Ekmeği aşı, akan kanı yavrusu,
En zalim yüreği şefkat yumaklarıyla sarar,
Tutku ilmekleriyle oyalar.

En benzeyen aşktır;
Göğün denize, ananın yavrusuna sevdası.
Gök nasıl sarar denizi,
Aynasıdır deryaların,
Deniz de öyle sever onu;
Gök ağlasa deniz de ağlar,
Gök kızsa denizde fırtına bora.
Gök güneşiyle,
Deniz pırıltısıyla gülümser.
Ana da öyle yavrusuna,
Hilesiz bir ayna ona;
Gülse güler,
Ağlasa ağlar.
Çocuk ne yapsa ona,
O yine çocuk anaya.
O çocuk belki eş kadınına,
Belki baba oğluna,
Ama o yine evlat anasına.
Kundakta neyse kefende de,
O bebek ona.
Belki şairdir o çocuk,
İlhamını sevgiliden, aşktan alır.
Belki ressam,
En güzel tablodur ona sevgilinin yüzü.
Bilmez en büyük maşuk annesidir ona.
Eşsiz bir tablo gibi,
Saatlerce seyretmeye doyamayan onu,
Yine annesidir.
Ey koza kabuğuna göğün raksını sığdıran Yaradan!
Nasıl engin bir yüreği mesken tutar o şefkatin beşiğine!
İşte aşkı kabına sığdıramayan insan!
Bak yanındayken o sevda yüklü gözlere,
Dokun ellerine,
Sarıl kollarına,
Belki yarın çok geç.
Senin o hiç bitmeyen uğraşların,
Köretmeden seni,
Uyan da bak.
Anne de ona anne!
İşte şefkatimin vücut bulduğu an diyen gözler titreyerek;
'YAVRUM' diyecek sana.

(05/04/07)

Fatma Kurnaz
Kayıt Tarihi : 5.4.2007 22:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın

    TEBRİKLER.........

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fatma Kurnaz