Göklerin karanlığı kucakladığı esnada,
Olmak istiyorum delice yanında,
Ağaçların gölgelerine veda ettiği anda
Tutuşmak istiyorum aşkınla.
Düşünmemek senden başkasını,
Hissetmek sadece nadide aşkını,
Seninle bir olup bir vapurda,
Selamlamak güneşin batışını.
Ufku bürüyen kızıllığı,
Martıların haykırışlarını,
Bir vapurun sesini,
Dalgaların gürültüsünü,
Rüzgarın uğultusunu,
Teninde alazlanan güneşin son nefesini.
Kısacası var olmak istiyorum seninle,
Senin dünyanda sıcacık bir evde,
Mutlu bir tablonun bir santimetrekaresinde
Bulunsam bana yeter ebediyette.
Bir romanda okumuştum buna benzer bir olayı
Adam çok seviyordu kadını.
Hem de o kadar çok seviyordu ki
Onsuz olduğu her yer güneşe hasret kuraklıkta,
Geceleri rüyaları yalnızca kadını anmakta,
Ağzından çıkan her bir söz güzelliğini anlatmakta,
Kadına hayran gözleri,
Mehtaba hitaben sözleri,
İçinde onu tanrılaştırdığı hisleri,
Tepeden tırnağa aşka bürünmüş kalbi.
İşte böyle bir durumda yazmasam sana şiirleri,
Hangi kelime kalır gerçekçi,
Bir cümlede on bin defa seni seviyorum desem
Gene yetmez bana gerçi…
Kayıt Tarihi : 19.2.2022 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Aşk" "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup mana olarak da; sevenin sevdiği kişiyi- tıpkı sarmaşığın kendisini ayakta tutan ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)