Kadın dediğin,saçı gibi aklıda uzun olmalı,
Mütevazi,durgun deniz gibi olmalı,
Öyle her şeye karışan biri olmamalı.
Susmasını da, konuşmasını da bilmeli.
Ölümüne sevmeli sevince...
Kadın dediğin,haksızlık karşısında kükremeli,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
okuduklarım arasında en etkileyici KADIN tarifi ve şiiri...
var mı böyle kadın?
bütün erkeklerin diline tercüman olmuşsunuz :)tebrikler
Harika bir calisma olmus.buyuk bir zevkle okudum ustad.cok guzel dile getirmissiniz.yureginize ,kaleminize saglik.ayrica .muzaffer beyin yorumuda guzel olmus onunda diline yuregine saglik.
Kadın dediğin,İstanbul gibi olmalı,
Baktıkça bakasın, sevdikçe sevesin gelmeli.
Gezmediğin dar sokağı kalmamalı.
Şehrin yanan ilk ışıkları gibi,
Huzur vermeli,güven vermeli.
Kadın dediğin,gururlu,başı dik,ne istediğini bilmeli.
Ne fazla cesur,nede pısırık olmalı,
Ele buz gibi,sevdiğine ateş parçası olmalı,
Kadın dediğin İstanbul gibi olmalı,
Fethi zor,Fatih’i tek olmalı…..
Böylesi güzel şiiri bizlerle paylaştığınız için size çok teşekkür ayrıca seslendirmede çok güzel gönül sayfama da tam puanımla kutluyorum
Çok güzel duyarlı duygulu yüreğinize teşekkürler başarılar
Saygılar sevgiyle kalın
Fatihini kaybettiği günde beri bir o yalnız birde ben bu keşmekeşte
Kadın dediğin İstanbul gibi olmalı ...
Her bakışında kendini anlatmalı
Rengi erguvan pembesi olmalı
Saçları yasemin kokmalı ...
Ne güzel bir şiirdi bu ...
Kutluyorum sayın Ülkühan Boz
Çok anlamlı bir çalışma, beyeniyle okudum.Kutlarım Sevgili Ülkühan Hanım.
Gerçekten çok güzel bir anlatım. Kadını olması gereken ölçülerde, abartmadan övmüşsünüz. Kutlarım sizi.
Kadın dediğin,İstanbul gibi olmalı,
Baktıkça bakasın, sevdikçe sevesin gelmeli.
Gezmediğin dar sokağı kalmamalı.
Şehrin yanan ilk ışıkları gibi,
Huzur vermeli,güven vermeli.
Yüreğinize kaleminize sağlık başarılarınızın devamı dilerim.Çok ama çok beğendim +10 puan.Kemancı..
şiir mükemmel,bence bi istanbulda sizsiniz sevgili şaire bunu ayrıyetten not etme istiyorum çünkü;Böyle güzel sözler ve içten anlatım güzel bir yürekten çıkar...
İkincisi ise;fatihi tek fethi zor olması artık malum bu devirde fatihler fetihler karışmış birbirine,sizin anlattığınız güzelliklerden ziyade şehirde bi özenti havası ve anlamsız bir batılılaşmaya yüz tutmuş enstenteneler var...Sevgiyi öğreten anlatan en azından gerçekten delicesine sevecek bir kadını anlatan dizelerdi bunlar...Çok önemli çok güzel ve bi o kadarda etkileyici bir kadını belki bir çok erkeğin hayalinde olan bu kadını bu kadar az cümleyle,bu kadar çok anlatabilirdiniz,Sizi kutluyorum gerçekten ve bende bir istanbul şiiri yazdım duygusallık üzerine bu şiiriniz çok samimi bende samimi bi şiir eklemek istedim umarım kabul buyurursunuz;
İstanbul Sırılsıklam Bu Gece
İstanbul sırılsıklam bu gece,
Çaresiz...
Gece sabaha kavuşurken,
Sisli sokaklarda arıyorum seni,
Yağan yağmura aldırış etmeden...
Acılar mesken oldu yüreğimde,
Mutluluklar kurşun...
İstanbul sırılsıklam bu gece! ! !
Sana tutsak bu gece bu şehir...
Her yerde seni çalıyor şarkılar...
Aldığım nefeste sen,
Titrek yüreğimde sen,
Aslında İstanbul sen olmuş...
Islanıyorsun her geçen an! ! !
Gecenin sessizliğini delercesine,
Bir uğultu sarıyor bedenimi...
Bomboş sokaklara haykırıyorum adını! ! !
Sesim yankılanıyor uzaklardan...
Ben bu anı yaşarken,
Sen pencerenin önünde,
Yıldızları seyrediyor olacaksın...
İyi bak gökyüzüne,
Az sonra bi yıldız kayıcak,
Dileklerinden uzakta...
O yıldız ben olacağım,
Sakın ağlama,
Yağmur hala devam ediyor...
Söz verdi bana istanbul,
Ağlayacak ikimizin yerine...
Yine sırılsıklam olacak bu gece İstanbul,
ElVEDA! ! ! !
27 Kasım 2008
Gökhan Aynacı
Saygılar
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta