Ala karga, mavi tüyü, ak tüyü…
Bir sincap, bir kirpi, çokça kırlangıç…
Hep tekmil olsa da… O eski büyü,
O büyü yok artık… Anamız göçmüş.
Kuru otlar, kuru dallar, gazeller…
“Yurtluk olur”, derdin, “gidersem ben.”
Nerede bu dağı, bağ eden eller;
Neleri götürdün, göçüp giderken?
Kadın anam, diktiğin o ağaçlar;
Kirazı kak oldu, döküldü yere.
Toprağı pek oldu, susuz yamaçlar
Senden sonra, ekilmedi, bir kere.
Peşinden mi uçtu, kuşlar, kumrular?
Düşleri hep, hayırlara yorardık.
Seni anan gözlerini kurular,
Mezarlara buğday saçan yok artık.
Sonunda “gel” dedi, gel deyiciler,
Taşı yakut eden o nazar kaldı.
Tahta ata bindin tüterken ciğer,
Koca çama komşu bir mezar kaldı.
Evin damın tadı tuzu kalmadı,
Kadın anam, sen gideli buradan.
Bu dünyada pek de yüzün gülmedi,
Cennetinde konuk etsin Yaradan.
Kayıt Tarihi : 20.7.2022 13:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeni ile okudum
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
TÜM YORUMLAR (1)