Deniz kenarında dalğalarla kadın
Gökyüzünde bazen buluttur kadın
Kimi yırtık bir fistan içinde gül kadın
Kimisi kaya dibinde taş olmuş kadın
Yetişmiş çocuğa eşe mutfak kadın
Bırakmış evde kalbini iştedir kadın
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
"ALLAH ADEM'İ TOPRAKTAN EŞİNİ-HAVVAYI-DE ONUN NEFSİN-SOL EĞE KEMİĞİN-DEN YARATMIŞTIR!" -Ayet-i kerime meali-
"ALLAH BİRBİRİNİZDE SÜKUN BULASINIZ DİYE SİZE EŞLER YARATMIŞTIR!"-Ayet-i kerime meali-
"SİZİN KADINLAR-EŞLERİNİZ-ÜZERİNDE HAKLARINIZ OLDUĞU GİBİ ONLARIN DA SİZİN ÜZERİNDE HAKLARI VARDIR LAKİN ALLAH ERKEĞİ KADINA KAVVAM-BİR DERECE ÜSTÜN-YARATMIŞTIR...!"-Ayet-i kerime meali-
Herkes yani her Mü'min ve Müslüman ayetlerde ve sahih hadislerde geçen bu haklarına muttali olup razı oldukları müddetçe asla niza ve zulüm olmaz.
Hayırlı sınavlar kardeşim.
Kadın; Varlık'dır...insan'dır...Havva'dır,
Kadın; Ağaç'dır...mevsim'dir...meyve'dir,
Kadın; Bahçe'dir...saksı'dır...çiçek'dir,
Kadın; Öğretmen'dir...sevgili'dir...öğreten'dir!
Kadın; Leylâ'dır...Şirin'dir...Aslı'dır,
Kadın; Sevda'dır...düğün'dür...hayat'dır,
Kadın; Kutsal'dır...namus'dur...sultan'dır,
Kadın; Bakire'dir...hazine'dir...sevilen'dir!
Kadın; Prenses'dir...taç'dır...Kraliçe'dir,
Kadın; Bugün'dür...yarın'dır...derman'dır,
Kadın; Gelin'dir...elti'dir...hanım'dır,
Kadın; Hizmetçi'dir...doktor'dur...hanımağa'dır!
Kadın; Çilek'dir...muz'dur...dondurma'dır,
Kadın; Mısra'dır...şiir'dir...ezgi'dir,
Kadın; Dere'dir...nehir'dir...deniz'dir,
Kadın; Yakamoz'dur...serenat'dır...iltifat'dır!
Kadın; Kağnı'dır...ağrı'dır...dua'dır,
Kadın; Tarla'dır...nasip'dir...kumar'dır,
Kadın; Ana'dır...nine'dir...ağıt'dır,
Kadın; Ninnici'dir...masalcı'dır...gerçekçi'dir!
Kadın; Oba'dır...halı'dır...kına'dır,
Kadın; İğne'dir...oya'dır...nakış'dır,
Kadın; Emek'dir...ekmek'dir...yemek'dir,
Kadın; Kırmızı'dır...meşâle'dir...nasihat'dır!
Kadın; Gençkız'dır...nazlı'dır...masum'dur,
Kadın; Etek'dir...petek'dir...göbek'dir,
Kadın; Gebe'dir...ebe'dir...bebe'dir,
Kadın; Kardelen'dir...papatya'dır...manolya'dır!
Kadın; Gizli'dir...bizli'dir...Meryem'dir,
Kadın; Kanat'dır...sanat'dır...tablo'dur,
Kadın; Mehtap'dır...moda'dır...amaç'dır,
Kadın; Elkızı'dır...beykızı'dır...biçâre'dir!
Kadın, Sevildikçe seven, sevdiğini aşkla saran sarmaşık'dır.
Kadın, Ayaklarının altında Cenneti saklayan bir MELEK'tir.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta