Sesin, damarlarıma sızan bir yeraltı ırmağı,
Her harfi şifalı bir bitkinin kökü,
Her sükûtu, dağların göğe uzanan duası.
Yüzün, kayıp bir masalın is mürekkebiyle çizilmiş haritası;
Meryem’in vebali sinmiş o sessizliğe,
Asya’nın koynunda uyanan o ilk sabaha.
Ben, taş ustasına içini döken yaralı bir harabe,
Her çatlağım, sana kurulacak sarayın yeminidir kadın.
Camdan fanusumda bir gül dalı büyüyor şimdi,
Dikenleri tenimde eriyen bir gül o.
Unutulmuş bir şarkıyı fısıldıyorsun böcek kabuğuna,
O kabuk ki sırtımda taşıdığım bir mezardı.
Göğsümde her sabah aynı saatte kurulan o mahşer,
Senin dağları konuşturan sükûnetinde durulur.
Gel gidelim, dedim, bu şehrin paslı ruhundan soyunalım.
İçimdeki gurbetin tek pusulası sensin madem.
Benim bütün menzillerim, senin soluğunda tükenir.
Ölmeyelim dedim, kelime bir hançer gibi tenimize battı.
Ölüm, unutulmuş bir Tanrı'nın son uykusuysa,
Bizim yurdumuz bu bakışma anı, yeter.
Sarılalım diyemedim, söz, o enkazın altındaydı.
İçimdeki uğultu, sağır bir dervişin duyulmayan zikriydi.
Sen parmaklarınla bahar ektin o kıraç toprağa,
Ve ben bıraktım, paslı zincirlerim teninde güle dönsün.
Yarım kalmış her şiir, avuçlarında buldu son dizesini,
Senin sessizliğin, kırık olanı yeniden bütünler.
Gözlerime bak dedim, o mahşer yerine korkusuzca baktın.
Gördün ki orası bir kaleydi; teslim olmamış bir kale.
Her yara izi, o surlara kanla kazınmış bir yemindi,
Her bekleyiş, rüzgârda dalgalanan yırtık bir sancak.
Babamı uğurladığım o istasyonun demir kokan buğusu,
Ustamın avucunda soğuyan toprağın o derin yası,
Benim gözlerimdeydi.
Yaralarım, dedim, "merhametinin kutsal emanetidir."
Korkmuyorum artık kadın, bu kekeme dilim şükrandandır.
Sen eşikten bir adım attın, ben ardımdaki bütün kapıları yaktım.
Senin "avuçların" dediğin o bereketli vadi,
Alnımdaki hummanın ateşine değen bir pınar şimdi.
Yüzüme bak,
Bak ki o eski, o mahcup çırak,
Adını bir sır gibi fısıldasın
Ve içimizde kavuşsun ustasına
Kayıt Tarihi : 14.6.2025 16:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!