Unutmak istiyorum,
Bu anı unutmak.
Unutsam, diner mi bu sızı,
Unutsam, çekilir mi bu sis.
Gizlesem bu durumu,
Gizlesem bu durumu herkesten.
Çözülür mü bu düğüm,
Çözülmez bu düğüm.
Dolanır dilime,
Dilimde kilit oluşturur,
Açılmaz kıyamete değin.
O an,
O an, bitir demeden,
Bitirdin her şeyi,
Bitirdin her şeyi, bu gidişle.
Bir bıçak gibi ayırdı gidişin yollarımızı.
Önce hayretim, şaşkınlığım,
Sonra, kemik sızılarım.
Çevirince istikametini,
Zihnime kadar yayılır, o soğukluk.
Donakalan zihnimi,
Bir de bu hiçlik dondurur,
Ve ben o ânı,
Ben o ânı, gidişinle buz kesen,
Donuk zihnimle,
Hücremde kilitledim...
*
Kaybolmayı diliyorum,
Bu yerde kaybolmak.
Kaybolsam, bulunur mu izim,
Kaybolsam, durulur mu bu deniz.
Anlatsam bu derdi,
Anlatsam bu derdi birine.
Hafifler mi bu ağırlık,
Hafiflemez bu ağırlık.
Çöker omuzlarıma,
Omuzlarımda bir yük olur,
Kalkmaz mahşere kadar.
Bu son,
Bu sondur demedikçe.
Soldurdun umudu,
Soldurdun umudu bakışınla,
Bir zehir gibi dağıldı, bakışın damarlarıma.
Önce nefesim, sesim,
Sonra hayat sevincim.
Yüzünü dönünce öteye,
Varlığımın temeline işler o yokluk.
Kararan varlığımı,
Bir de bu gölgeler karartır.
Ve ben bu sonu,
Ben bu sonu, bakışınla zehirlenen,
Ağırlaşan varlığımla,
Odamda hapsettim...
*
Susmak zorundayım,
Bu boşluğa susmak.
Sussam, duyulur mu iç çekişim,
Sussam, yarılır mı bu zemin.
Saklasam bu hissi,
Saklasam bu hissi derine.
Silinir mi bu leke,
Silinmez bu leke,
Büyür içimde,
İçimde bir ur olur.
İyileşmez ebediyete dek.
Bu gölge,
Bu gölge, çekil demedikçe.
Ezdin benliğimi,
Ezdin benliğimi sözlerinle.
Bir çekiç gibi, indi sözlerin beynime.
Önce direncim, gücüm,
Sonra inanç kırıntılarım.
Kapayınca kapını,
Hülyalarımın en ucuna saplanır, o çivi.
Parçalanan hülyalarımı,
Bir de bu sükût parçalar.
Ve ben bu hissi,
Ben bu hissi, sözlerinle dağılan,
Parçalanmış hülyalarımla,
Anılarıma gömdüm...
*
Donmak üzereyim,
Bu soğukta donmak.
Donsam, fark eder mi birileri,
Donsam, uyanır mı bu şehir.
Kapatsam gözlerimi,
Kapatsam gözlerimi sonsuza,
Biter mi bu karanlık,
Bitmez bu karanlık,
Yayılır rüyalarıma.
Rüyalarımda bir kabus olur,
Dağılmaz sabaha kadar.
Bu yer,
Bu yer, aydınlan demedikçe.
Kırdın kalbimi,
Kırdın kalbimi, o tavrınla.
Bir cam gibi parçaladı tavrın, güvenimi.
Önce gülüşüm, neşem,
Sonra, gelecek hayallerim.
Adım atınca uzağa,
Benliğimin en kuytusuna düşer, o korku.
Titreyen benliğimi,
Bir de bu terk ediş, titretir.
Ve ben bu yeri,
Ben bu yeri, tavrınla buz kesen,
Korku dolu benliğimle,
Bilincime kazıdım...
*
Yalnızım şimdi,
Bu mekanda yalnızım,
Yalnız kalsam, çıldırır mı aklım,
Yalnız kalsam, yorulur mu ruhum.
Bağırsam bu çaresizliği,
Bağırsam bu çaresizliği boşluğa.
Yankılanır mı feryadım,
Yankılanmaz feryadım.
Döner yine bana,
Bende, bir çığlık olur,
Sönmez son güne kadar.
O veda,
O veda, bitme demedikçe,
Gömdün dirimi,
Gömdün dirimi, o vedayla.
Bir kürek toprak gibi, örtüldü vedan üstüme.
Önce umudum, yarınım,
Sonra, yaşama hevesim.
Uzaklaşınca gölgen,
En derine kadar batar, o küskünlük.
Kırılan bu yanımı,
Bir de, bu ayrılık kırar.
Ve ben o vedayı,
Ben o vedayla, küskünlüğe bulanan,
Kırılmış bu yanımla,
Geçmişimde unuttum...
*
Bitmekteyim artık,
Bu hiçlikte bitmekteyim.
Bitsem, hatırlanır mı adım,
Bitsem; kapanır mı bu hesap.
Söylesem bu tükenişi,
Söylesem bu tükenişi, dünyaya,
Anlamı olur mu sözün,
Anlamı olmaz sözün.
Kalır havada,
Havada bir fısıltı olur.
Kaybolmaz zamana kadar.
O an,
O an, geri dön demedikçe.
Mahvettin beni,
Mahvettin beni kararınla.
Bir fırtına gibi, yıktı kararın dünyamı.
Önce, hayallerim, düşlerim,
Sonra, duruşum, dengem.
Tercih edince gitmeyi,
Dimağıma kadar işler, o kasvet.
Yıpranan dimağımı,
Bir de bu kasvet yıpratır.
Ve ben o kararı,
Ben o kararla, kasvet içinde kalan,
Yıpranmış dimağımla,
İçimde sakladım...
*
Görünmez oldum,
Bu pusun içinde, görünmez.
Görünmez olsam, aranır mıyım,
Görünmez olsam, kaygılanır mı kimse.
Çizsem bu görünmezliği,
Çizsem bu görünmezliği duvara,
Şekli olur mu boşluğun,
Şekli olmaz boşluğun.
Bürünür her yanı,
Her yanda, bir örtü olur.
Kalkmaz son nefese kadar.
O an,
O an, değiş demedikçe,
Yok ettin beni,
Yok ettin beni, o duruşunla.
Bir silgi gibi sildi duruşun varlığımı.
Önce, rengim, ışığım,
Sonra hatıra, izlerim.
Saklanınca kuytuya,
Ruhuma kadar işler, o kayboluş.
Kaybolan bu ruhumu,
Bir de bu bilinmezlik bitirir.
Ve ben o duruşu,
Ben o duruşla kaybolan,
Bitkin ruhumla,
Hüznümde gizledim...
*
Yabancıyım şimdi,
Bu hayata yabancı.
Yabancı kalsam, alışır mıyım,
Yabancı kalsam, yadırgar mı kader.
Sorsam bu yabancılığı,
Sorsam bu yabancılığı yıldızlara.
Cevap verir mi gökyüzü.
Cevap vermez gökyüzü.
Susup kalır derinden,
Derinlikte bir sır olur,
Açılmaz ebediyete dek.
O gün,
O gün, gelme demedikçe,
İttin beni,
İttin beni, o seçiminle.
Bir uçurum gibi, çekti seçimin karanlığa.
Önce bağlarım, köklerim,
Sonra tutunduğum dallar.
Yürüyünce o yolda,
Vicdanıma kadar çöker, o ağırlık.
Ezilen vicdanımı,
Bir de, bu yalnızlık ezer.
Ve ben o seçimi,
Ben o seçimle, karanlığa düşen,
Ezilmiş vicdanımla,
Yokluğumda mühürledim...
*
Nefes alamıyorum,
Bu havasızlıkta, nefes alamıyorum.
Nefessiz kalsam, durur mu zaman,
Nefessiz kalsam, biter mi bu azap.
Yutsam bu boğuntuyu,
Yutsam bu boğuntuyu sessizce.
Geçer mi bu kasılma,
Geçmez bu kasılma,
Kalır göğsümde,
Göğsümde bir taş olur.
Parçalanmaz kıyamete kadar.
O an,
O an, çözül demedikçe,
Hapsettin beni,
Hapsettin beni, o duvarlarla.
Bir kafes gibi örüldü, duvarların çevreme.
Önce kaçışım, kurtuluşum,
Sonra, özgürlük hissim.
Çizince sınırlarını,
üşlerime kadar girer, o demirler.
Prangalı düşlerimi,
Bir de bu çaresizlik vurur.
Ve ben, o duvarları,
Ben o duvarlarla hapsolan,
Yaralı düşlerimle,
Karanlığımda kabullendim...
*
Ölü gibiyim,
Bu sessizlikte, ölü gibiyim.
Ölü olsam, ağlanır mı ardımdan,
ölü olsam, diner mi bu fırtına.
Giysim bu kayıtsızlık,
Giysim, bu kayıtsızlık olsa.
Korur mu beni soğuktan,
Korumaz soğuktan,
İşler içime.
İçimde bir ayaz olur,
Gitmez son bahara kadar.
Bu kış,
Bu kış, bit artık demedikçe.
Durdurdun beni,
Durdurdun beni, o son sözle.
Bir mühür gibi basıldı, son sözün kalbime.
Önce atışım, ritmim,
Sonra, kanımın sıcaklığı.
Söyleyince hükmünü,
Hücrelerime kadar donar, o hareketsizlik.
Donuk hücrelerimi,
Bir de bu hissizlik uyuşturur.
Ve ben o son sözü,
Ben o son sözle donakalan,
Hissiz bedenimle,
Kaderime razı oldum...
Kayıt Tarihi : 27.10.2025 11:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!