Hasretlerden özlem, çeker bedenim
Çilelerden çile, beğen istersen
Yaz bahar ayları, kışta güdenim
Kader sevdasına, katlan istersen
Bülbülüm olmuştun, dalıma kondun
Bir kış günü ani, dünyamda dondun
..
Açtım hayat kitabım okudum baştan sona
Aralara sıkışmış, gamla keder yan, yana
Ezberimde kalmamış kıymetler küsmüş bana
Kader mi başkalaşmış dostlar mı başka şimdi?
Sevmeler mi güvensiz aşklar mı başka şimdi?
Kalmadı heves bende, geçmişleri anarım
..
Ne intizar ederim nede ondan şikayet
Yıllardır bulamadım ne mutluluk ne saadet
Elemler geldi geçti az daha gönül sabret
Kader gülsün yüzüme değişsin alın yazım
Kalp hırsızı olupda gönüle girmek lazım
..
Ağlayan gözlerim bende dururken
Kader çark edip güldürse beni
Yanan yüreğim sineme sığmaz iken
Kader çark edip güldürse beni
Hüzünlerim güldüremedi karalardan
Hayallerime geçit vermedi ufuklar
..
Kader
Söyle bana
Kaç yüzün var
Baharda açan yaprak mısın
Kader
Söyle bana
Kaç yüzün var
..
Sessizce ağladım sessizce yandım
Bu ne biçim acı ne biçim kader
Sevgilim ben sana doymadan öldüm
Bu ne biçim acı ne biçim kader
Yollarıma yağdı kar ile boran
Benden başkasına olasın haram
..
Kaderim; ' seçmektir '! ' Ölçüdür ' kader,
Bilmeyen, sorumlu değil zanneder.
Deveyi kazığa bağlamayıp da,
Yangelip yatana ne yapsın kader?
100606-ist
..
Götür beni buradan senin diyarına
İlk kez nefes aldığın o küçük dünyaya
Hayal meyal gördüğüm gerçekçi rüyaya
Kader deme, bırakma, öldüm kasabada!
Götür beni buradan senin toprağına
Soğuk suyunu içtiğin köy pınarına
..
İçime çökmüş kara kara bulutlar
Örüyor kader sensizlik ağını bak
Ruhumu sarmış umutsuzluk harcı
Bak yine kader bana kurmuş tuzak
Sensizim gurbet yollarında yürürken bilinmeze
Sen varken içeride başkası giremez destursuz
..
Çalışırsın ama kıymet bilen yok
Neden halinize derman olan yok
Bu Dünyada düşmanınız inan çok
Can Polisin söyle kardaş neylersin
Acep kader sana gülermi dersin
..
Bir şehir bazen çok eskitir insanı, yaşlandırır. Bazen hüzne boğar bir şehir, bazen ağlatır yağmurları. Çıkmaz olur her yol o şehirde, anlaşılmaz olur en açıkta bile. Bazen gözün hiçbir şeyi görmezken bazen göz gözü görmez siste. O duyguya kapıldığın an işte;
Gitmek gerekir o şehirden bir ötekine… yüreğinde götüreceğini bile bile gitmek gerekir bazen. Sırtında sadece sırt çantan değil taşıdığın, onlarca yük ve anı, elinde bir çocuğun gözyaşı… usulca ve derinden gitmek gerekir şehrin en ana caddesinden.
Bir yolcu otobüsü yada bir okul servisi ne fark eder ki bir gezide olabilir seni o şehre götüren…aradan on yıl geçmiş olsa ne fark eder. Son kez bindiğin otobüs otogardan giderken şimdi seni aynı otogara getirmiş ne fark eder. Biliyorum mutlaka bir şeyler fark eder içini titretir o şehrin sokakları, her caddesi her köşe başı aklına bir şeyler getirir. Belki tanıyamazsın el ele dolaştığın caddelerindeki hüznü anımsayamazsın belki çay içtiğin kafeyi, oturduğun parkı.
Eskimiştir her şey gibi duygularda hissettiremez sana o ilk anı…Eski şehir olmuştur artık o şehir. Sen içinde yaşarken eskileri beklide yep yeni bir şehirle karşılaşırsın kim bilir…kim bilir belki aklının ucundan bile geçmez bazı şeyler, zerre hatırlamazsın…sanmam sen kendi içinde içten içe yanarsın.
Eğer düşerse gözünden bir damla yaş o şehrin her hangi bir taşına, sen sil değmez bu göz yaşına.
Sen utanma kader utansın, o yansın. Doğru kişiyi bekler zaten hep insan, kader değilmiş denir, kader istememiş ki eğer kader istememişse zaten doğru kişi değildir. (7 güzel adam dizisinden)
Ve veda vakti gelmiştir o şehre…bir nisan akşamı ikindi vakti,belki aynı otogardan farklı bir yöne ama o şehri yine ve yeniden terk etmenin burukluğu içinde, ama arkanda biri olmadan bu sefer…önünde olan birine giderek terk edersin o şehri belki o şehirde deli gibi yaşamak isteyerek…
..
Seni çok severdim, büyük aşk ile
Ne kadar sessizsen, unutmam seni
Damla damla düşsen, tutmazsam bile
Kader olup yazsam, aklıma seni
Turnalar kanatı, vurmuş umuda
Uçurmuş gönlünü, düşmüş koruda
..
Geleceğin gelmesi kadar onun kaygusuda bilmukabele düşündürücüdür. Siyaset ilminde ise feraset denilen bir duygudur ki geleceği görmeyi ifade eder... Geleceği görmek ne bir kahinin dudaklarından dökülen sözlerdir ne de bir fincanın içindeki telveden dökülen simsiyah fısıltılar. O ki okumaktır; dünden ve bugünden yarını okuyabilmektir. İşte o okuyuculardır ki atinin sinesinde saklı ve her atide de mazi dahi olsa onu taşıyan bir atiliktir sözüm. Geleceğin sayfası hep yenilenir ama düşünün ki bu sayfa her lahza biraz daha uzar ve büyür. Çünkü ezel bakidir ve atiye nakli sahitliğindendir. Kim derki unutulmuştur bu fasılada muhabbetini yitirmişliğini ıspatta delildir. Kaynak olarak göstereceğimiz deliller aklınızla sınayabileceğiniz türden olacaktır. Silsile denilen sürecler bütünündeki devamlılık bunu kalıcı kılmaya yöneliktir. ilmin yada mananın gelecekteki tasarrufu elbette sınırlıdır ama o sınırlı kesimi dahi okuyabilmek zor bir özelliktir. O özelliğin kazanımı gibi durum olamaz. O ilim doğuştan gelen bir gevherdir. Zamanla işlenen bu gevher elmas yada yakut hazinelerinden daha değerli olur. Hele bir milletin kaderine talip olmuş iseniz işte bu geleceği okuma özelliğiniz olmazsa olmazlardan oluverir. Varmıdır ki bu kader taşıyıcılarının omzunda yahut sırtında yüklediği milyonlarca insanın hesabını ferasetsiz kutsal menzile taşıyabilme özelliği.. İmkansız... Kader yükü taşıyan muhterem ve seçkin zümreler ferasetsiz yolculuk yapamazlar.. Onların yoldaki azığı ferasettir, haritaları feraset, pusulası ferasettir. Kim ki bu yüke hamal edilmişse feraset ilminden nasip almalıdır. Uğraşmamalı eğer doğustan yoksa bu ilme meyli. O zaman sözüm o zümrelere yükü taşıyan kişi olamasa da en azından yükün taşındığı küfe yada urgan olabilirler... Ne mutlu ki bunu kavrayıpta urgan olmaya yada küfe olmaya çalışanlara... Selam olsun...
..
Dinledim derdini dünyam yıkıldı
Bu zalim kader senimi buldu
Gencecik yaşında gül benzin soldu
Sanada oyunu oynamış kader
Evde asla halin soran olmaz
Düşünürsün çıkış yolun bulunmaz
..
Yıkılmış evleri virane oldu
Baharı gelmeden sararıp soldu
Dokundum ağladı gözleri doldu
Garibin yüzüne gülmedi kader
Baykuş konmuş bacasına ötüyor
Yanıyor evi de duman tütüyor
..
Yalnızlık bağrıma yazılmış
Ayrılık normal o alışılmış
Mutluluksa parayla alınacakmış
Söyle be kader beni neden burada tutuyorsun
Sen böyle yaşamaya hayat mı diyorsun
Gitmeliyim çok uzaklara gitmeliyim
..
Sende mi kader dersin söylesene buna,
Görmezmisin ayırdılar, kaldım buralarda,
Bu dünyada vefa yokmuş görürüm orda,
Sende mi kader dersin söylesene buna,
Görmezmisin ayırdılar, kaldım buralarda...
..
Kader hayvanlar içindir
Aklını
iradesini kullananda tanrının tasarrufu olmaz
Kader tüketiciler
Tembeller
Başarısızlar içindir
..
Teselli vermiyor şarkılar sazlar
Seni sevmek varmış alın yazımda
Gönül avutmuyor baharlar, yazlar
Kader çizgim oldun avuçlarımda.
Hüzünle hasretmiş aşkın bedeli
Sen çıktın karşıma final dansımda
..
KARADON rehin aldı sanki iki yiğidi
Kader baş başa koydu sanki iki şehidi...
Ocak rehne karşılık büyük fidye istiyor
Kadere inansan da tedbirini al diyor...
Takdire tedbir uymaz ise ne gelir elden?
..