Kader,İnsan ve Yaradan hakkında…(Düz yazı)

Hüseyin Özcan
192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Kader,İnsan ve Yaradan hakkında…(Düz yazı)

yaşadığımız şu hayat denilen yol tamamen kurulmuş ve yazılmış bir senaryo,
hani bir filmin seyri ya da bir şarkı dinletisi gibi bir şey bence…
zamanı gelince sahnelenen…zamanı gelince dinlenilen……
yani yaşadığımız her gün, hayat denen filmde bir yeni sahne,
veya şarkının devamında yeni bir melodi veya nakarat….

kader denilen de bu zaten,
aslında herşey belli….film çekilmiş…şarkı yazılmış, bestelenmiş….
sırası gelince oynatılan…zamanı gelince dinletilen….
bir yerde her yeni gün, insan yazılmış kaderini keşfediyor,
yani kaderimizde yazılanı yaşıyoruz aslında…
eğer yaşadığımız hayatta geçmişimize şöyle bir bakarsak,
hayatın ve zamanın gelişimini düşününce demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır…
insanlığın ve bilimin sürekli bir değişim ve ilerleme içinde olması,
yaratılanın ve var olanın keşfinden ya da aranılanın bulunmasından başka bir şey değil…
yani yaşam süresince insanlığın ve bilimin ilerlemesi,insanın kaderini keşfetmesi bence…..

bu senaryoyu yazan…bu şarkıyı besteleyen Bir ' i var elbette,
şu kainat denen,ucunun bucağının hayal dahi edilemediği evren denizinin
bir yaratıcısı bir maestrosu var tabiri caizse…bundan şüphem yok…
büyük bir denge ve uyum içinde devam eden bir hayat,
ve bu hayat ta yaşama mücadelesi veren yüzlerce binlerce çeşit canlı …

yaratan'ın varlığına ve birliğine gelince;
özlellikle yaz gecelerinde gökyüzüne bakıp ta binlerce yıldızı görünce,
yaradan hakkında şüphe duymayı aklımdan geçirmekten dahi korkar ve mahçup olurum…
üstelik binlerce milyonlarca kilometre mesafeden görülebilen,
aslında yaşadığımız gezegenden belki kat be kat büyük varlıklar….
ve bir düzen içinde bilmem kaç milyon yıldır o sema dediğimiz boşlukta varlar…
ve boşluğu düşünürüm….kimbilir görmediğimiz ama var olan kimbilir neler var içinde…
zira bir insan olarak o boşlukta onlarca yüzlerce sinyal dolaştırabiliyoruz,
görülmeyen ve var olan…
örneğin tv sinyalleri…ya da cep telefonu sinyallleri gibi….
dünyanın bir ucundan evimize görüntü,kulağımıza ses olarak gelen,ama göremediğimiz…
bir damla suda onlarca bakteri gördüm mikroskopta bir keresinde,
hepsi ayrı şekilde,hepsi canlı……
ve bizi yaratan ın hidayetinden, kadrinden ve kudretinden şüphe etmekten korktum...

hayatı sorgulamaya gelince;
neden yaratıldık….niçin yaşıyoruz…….ve neden varız?
hep yaradılışın nedenini ve bu soruların cevabını bulmaya çalışıyorum.
eğer yaşamımızda yaptığımız ve yapacağımız herşeyin bir sebebi var ise,
yaradılışımızın da bir sebebi olmalı……
ve bu sebep doğarsın,yaşarsın ve birgün ölürsün kadar basit olmamalı bence….
mevlana 'nın bir sözünde dediği gibi;
toprağa attığın hangi tohumun karşılığını almadın ki,
yaptıklarının karşılıksız kalacağını sanırsın,demiş…..
yaşamak,karşılıksız ve hesapsız olmamalı,hayatın mutlaka bir nihai sınavı olmalı…..

belki yaşadığımız zamanın şartları,belki de sistemin kokuşmuşluğundan kaynaklanan bir başkalaşım yaşıyoruz.
yaradılış sebebini yanlış sorgulama ve yanlış sonuçlar çıkarmak için zorluyor bizi bu şartlar…
maalesef,
sistemin bugünkü işleyişi ile,son derece dürüst,son derece temiz ve son derece inançlı birinin bile
horlanmadan,kirlenmeden,işinden olmadan,duyarlılığını,inanç ve değer yargılarını kaybetmeden,
yaşaması o kadar zor hale geldi ki….
ne yazık ki,artık dürüst olmak,insani değerler sahibi olmak,insan olarak yaratılmış bir varlık için
vicdan sahibi ve ahlaklı olmak, aranılan ve nadir bulunan bir meziyet ve özellik halini aldı…. ne acıdır…..

bu durum insan maneviyatında büyük bir boşluk oluşmasına sebep oluyor,yaşam ve amacı hakkında…
yaşayabilmek için beşeri hırsların ön plana çıkmasının zorlanması,
ve ayakta kalabilmek için bütün değerlerin maddi anlamda ölçülmesi,
hem hayatı manasız kılıyor bir zaman sonra,hem de insanı insani erdemlerden uzaklaştırıyor ve yalnız bırakıyor…
kaçınılmaz olarak tatminsizlik,doyumsuzluk ve en kötüsü de sürekli bir mutsuzluk insanın ruh alemine demir atıyor…
işte bu ruhsal depresyondan ve paradokstan kurtulmak için,
insanın kendini,hayatı ve tüm evreni incelemesi ve sorgulaması ve bu sorgulamanın cevaplarını araması vebulması gerekir bence…
bu cevap aslında çok açık…..insan aramaya niyetlensin yeter ki…mutlaka bulacaktır…
çünkü o cevap her sabah doğan güneş gibi parlak bir gerçek…..
bazılarında bir bulutun arkasında ….var ama göremez…bazılarında bir yaz günü gibi gösterir kendini….
hergün,bir yaz günü gibi pırıl pırıl bir sabah güneşi ile güne başlamak dileğiyle…….

Hüseyin Özcan
Kayıt Tarihi : 18.3.2006 00:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Özcan