Kadavraların Sözlüğü Şiiri - Palo Keko

Palo Keko
40

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kadavraların Sözlüğü

kadavraların sözlüğü
en son rüzgarın asılmasıyla
kırılmış bir ağacın dalında
düğmelerinde kalır acı
portakal yüzlü ölümlülerin.
damarlarımdaki nehirler kırıldı
ustura yüzlü uykularda.
gözyaşlarıyla sınırını çizdim
ağaçların kadavrasında düşlerimin,
devrildi gölgem sünepe güneşin
uzun burunlu balkonunda.
karınları yırtılmış rüzgarlar
denizin kavruk suratıyla
çarpar kıyısına beynimin,
tavanı çöker uykumdan rüyalarımın.
leşlerin dişleri arasında
yüzünü silkeliyor toprak,
uzun gölgeden mezarın
kar da dikişleri atar.
ölüm nöbetlerini tutuyor
silah yüzlü demli bakışlar.
salyangozdan kiremit yüzleriniz
kırık uçurtma gömleği çocukluğumda
bir filistin...hep acı...hep kahr
ölümün sağ kalan kolları
kavrar ruhumun penceresini.
anarşistlik bulaştı
içimdeki kötürüm kaldırımlara,
tesbih tanelerinde dağılıyor
ayağıma prangalanmış yolların
geri gelmez kızakları.
öp alınlığını rüzgarın
kuş yuvasından kalma
gözyaşında,temellerini
atamazsın aşkın.
kol düğmesi kopmuş
bir gecenin direğinde
titrer şehri acılarımın.
çatısı dilimin ağır yüklü
bir koku denizi sepetinde
sığ örülmüş bir gölgeyle
eteklerini topluyor güneşin.
çamur sığırlarından boşanmış bir yüz
körelmiş bıçaklara gerilince
elektrik telleri çekilir
toprağın damarlarından beynime,
bir militan ölür kanla budanmış
acılarıyla,aç gazetelerin satır arasında.
kanatları parçalanınca
sözcüklerin,dilimde öksüz kalır
kabaran yağmurdan sokaklar.
istasyon bilmez bir ölüme
tutulmuş gece yarıları,
ruh zinası çeperler örmedim
kardan güneşin yağlanmış göbeğine,
dökülmüş etlerin sedirine
oturmadı kemiklerim,
yüzünde basamakları yükselmedi
hiç yüreğimin,kumaşları fazla
geliyor toprağın eteklerine bulutun,
yüzümden taşabilir yüreğim.
avaz avaz bağıran pencereden
başlarıyla girer naaşlar
gülüşlerimin hesabına depremler
yatırılır,toprağın
çeplerinde ateş vadileri.
kilitleri dilde bozulmuş
yularları çıkarın boynunuzdan
züppe düşümlü paçalar giydirmeyin
harabeye dönmüş iskeletsiz mumlarınıza.
göz kapaklarımdaki kırmızıya
bayrağını astım umutların
ve hergün azap çekiyorum
parçalanmış bir coğrafyanın
omurgasında,
kuşların kanatlarını serpin yaralarıma
kopmuş dikişlerdan kan tavan yapıyor
içimdeki kara parçasında.
murdar kokuyor sıvanmış
beton sayfaların kirpikleri.
leşlere batırılmış bir yüzle
sağılmış kurak gecelerin
parçalı bulutlu kundaklarında
afaroz edildim.
biraz ütüsüz düşünün.
kulpsuz gülüşleriniz
patlamış dudaklarımdaki sözcükleri
kaporasız ağlatıyor.
kambursuz güneşin rahmi
su toplamış nasırlarımda batıyor.
bacasız ağlayan benim,
içimin röntgenini çekersem
alaşağı olmuş ruhumun
duvarsız batışları
kundaklar uykumu.
siz bayan
kartonpiyer
fotokopi kağıdından gözleri olan
kaç baskı yaptı aşkım ardınızdan,
siz bayan
dışınıza kapatın içinizi _palo

Palo Keko
Kayıt Tarihi : 1.4.2005 09:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Palo Keko