Sonsuzluk içinden yankılanan peltek bir ses sarstı loş odaları,
Odalar, anlamların içinde anlamsız bir tirad gibi titrettiler boş sokakları,
Sokaklar bergen kaldırımlarının içine karıştı bir çocuk misali,her sokak sillesinde taşıdı hayatları,
Serencamlar sonsuzluğun içinde bir odaya doluyor,sallanıyor ürkek masalar,
Neşeler sonsuzluğun içinde küçücük bir andı,kapladı odaları derin tasalar,
Zaman tasaların elinden kurtulmaya çalışan bir masa gibi titredi derinden,
Saniyeler,dakikalar,saatler bir kuytuda, bir anda birbirlerinden ayrıldılar,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta