Kaçıncı Gidişin Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
1410

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kaçıncı Gidişin

Kaçıncı gidişin bu yurtdışına,
Benim iznim olmadan kaçıncı ayrılıktır bu,
Böyle mi söyledi fetvayı zaman,
İsteyip duruyordu gitmeni senden.

Kalıp yorulamazsın böylece,
Bulundu mu önerilerde,
Söyle şimdi bana,
Nedir görevi bir cesur adamın?

Bir gül düşünüyorum dikensiz,
Bu kadar kibirli bir şekilde gitmek doğru mu,
Sıla hasretinle ilgili bir mesaj gördüm yine,
Donuk bir yalnızlığın esiriyiz bu kış yine.

Kınayacaksın hüzünlü bir şarkının tadıyla,
Kalp sensizliğe dayanabilirse,
Alışabilir mi insan özlemine,
Rüzgarlara kapılıp gidince.

Uzaklaşsan da tekrar buraya gel,
Eskisi gibi yaşanmayacak olsa da aramızdaki her şey,
Defalarca yazmama rağmen çözüm bulacağımızı,
Hayallerin dolaşıp durur sokaklarda.

Çoktan ortadan kaybolmuşsun sen,
Ne iz bıraktın arkanda,
Ne de umut,
Kaldık öylece biz.

Kayıp mısın şimdi,
İsimsiz mi yaşarsın,
Düşündüğümde kara kara,
Sonunu tahmin edemediğim acılarla.

Davetsiz bir misafirim ben,
Başım öne eğik dolaşıyorum insanların arasında,
Çaresizliğin göstergesidir ellerimin cebimde olması,
Bazen küfretmeye başlamak istediğimi hissediyorum,
'Ne oluyor?' diye bağırmaya.

Belli belirsiz bir ışık durdu kalbimin ortasında yine,
İyiye çevirmek için dertlerimi,
Secdeye koyup alnımı,
Yaradan'a dua ediyorum kulun hürmetine.

Nerede o mutlu günlerim,
Nerede terim, nerede aferinim,
Amin diyorum sonra, dualarımın sonunda sabırla,
Alışsam da bir gün sensizliğe.

Söz verdim kendime,
Söz verdim, alışmayacağıma sensizliğe,
Benden bir şeyler götürsün, sensizliğin hüznü,
Sensin beni değerli kılan.

Yaşamaktan yana taraf oldum, hayatın bir köşesinde,
Peynir ekmek yemek kadar mütevaziydi senin yanında mutluluğum,
Ama şimdi ne ekmek, ne peynir, ne de seni bulamıyorum,
Anlayacağın değişti zaman.

Ele geçirdi ruhumu huzur,
Terk etti bu şehri,
Bir yandan işsizlik,
Bir yandan sensiz olmak.

Bıkmış katliamlardan, dünyanın bir ucunda yaşayan insanlar,
Hüzün bir yandan,
Kuşatıyor beni her tarafımdan,
Gelecek olan o güzel günlerde.

Esir alıyor açıkçası bizi kapımızda,
Tedirgin eden bu soğuk kış mevsiminde,
Ünlem işareti silinmiş bağıran bir cümle olmak,
Kendini alamıyor tadından, boğuk konuşmanın ve hırıltılı solumanın.

Sensiz kaldığım bu zamanlarda,
Atılması gerekiyor bayatlamışların,
Tüm nesnelerin rengi solmuş,
Arkanda bıraktığın tatsızlığın tadını aldım.

Böyle düşüncelere daldığım zamanlar, bir lokmayı yerken,
Bir sistemdi bu, iştahsızlığımın seyrine yönelen,
Hiç bir parçam yok ki sana aşık olmayan,
Çünkü sensin unutmak istemediğim.

Açığa çıkarmamak için rüzgarda uçuşan elbisemi,
Kendinden nefret eden görüşlere karşı amansız mücadelem,
Yenik düşmek üzere yokluğuna,
Nereye kadar bu çıplak kalma korkusu?

Macera olmamalı yaşananlar,
Yoruldum anılarla teselli bulmaktan,
Mustafa hocam, o günler gelecek önünüze diyor ve haklı,
İzin vermeyelim geçmişin bize engel olmasına.

Doğru kelime nedir peki ya,
Akşam oldu bak yine,
Sağır, dilsiz, sefil ve sarhoşum hiçliğin ortasında,
Eve gidiş yolunda.

Sokağın hangi köşesindesin kim bilir,
Hayatını boşuna harcıyorsan durumumdan habersiz,
Kırsala uzanan banliyöde,
Bilmem düğüm attın mı hiç, gürültülü ve kalabalık meydanlarda.

Her yanım özlem doldu,
Bir mum yaktı dönüşüm için ellerim, en sadık duygularla,
Çırak olarak hizmet ettim, zamanın izole ettiği insanlara,
Giderken derinden ve sessizce.

Geri döneceğinden ümitliyim,
Gerçekten, bir gün geri gelecek misin,
Kalbimin kıyılarına vururken hasretinin dalgaları,
Yıkılmış bir şehir gibi dönecek misin?

Bir kez daha endişelendim yokluğundan,
Takip edemediğim bir gün gelip geçti hüznünle,
Huzurla dolsun kalbin, nerede olursan ol,
Başın dertte belki de, benden uzak iklimlerde.

Zor durumda olanlara yardım etsin Allah,
Yokluğunla geride bırak böylece beni,
Güneşe hasret mahkumlar gibi,
Dışarıyı görmenin sonunu getirsin.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 19.3.2024 18:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!