kırılan her camın arkasından
el salladım gözyaşlarıyla
ardımda bir çizgi çizdiğim yıllara
meydan okuyup
çürük bir meyveden yayılan koku gibi
sensizliğin kokusu
ılık bir melodinin en ağdalı namesi
makinist son sürat götürüyor bizi bir trende
…bilinmezde kayıp yıldızlar
ıssız bir adanın şaşkın yolcuları
zor…sindirebilmek hiçliği
uykulardan uyanıp
dudaklarına çizdiğim kızıl gece
narını koydu yüreğime
…alev alev
uçurumlardan düşmek değil bu kez
/çıkmak/
uçurumlara
tutun
o minik çiçeğin tutunduğu toprağa
masallarda cadının cezası
devin alt edilmesi
anılara koyduğum noktadan çıktı yine korkum
direnişlerim boşluğa çarptı
…sessiz
intihar akşamlarından çalınan yıldızları taç yaptım saçlarıma
andımı ettiğim yıllarıma
bir kılıç darbesi
şirin bir çocuğun sesi çınlıyor kulaklarımda
kimin vurduğu yerde bitiyor gül
…sen kimsin çocuk
virane bir tekneydi aşk…bindik
urgana bağladık umutları
…gökyüzünde uçurtmalarımız
rüzgarda salınan gelinler misali
…bulutlar arkadaşları
gri bir buluttan dökülen
yağmur damlasında saklı her biri
uğradığımız limanlarda sustu şarkımız
nihavent günlerin hüzzam akşamları
uykularımı çalan bir ses
…bir söz
nafile vuruşların yalnız oynaşmaları
Kayıt Tarihi : 27.4.2005 12:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!