Kaçan kendinden kaçar kaçanlar da kendisi
Kendisine kaçanlar kendinin efendisi
İki gözümün nuru, bu telaş neyin nesi
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Zamanı ana getir, gel dünle oyalanma
Bir varmış bir de yokmuş, rengine boyalanma
Tuttuğun şeker değil zehirdir be yalanma
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Herkes kendi içinde bir deftere yazılır
Çokluktaki çokluğa, âşık bire yazılır
Kimi hayvana gider kimi ere yazılır
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Gördüğün banttan yayın yazan çizen el de bir
Duyan kulak da onun ağızlarda dil de bir
Denizler bir, ırmaklar, çağlayanlar sel de bir
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Bir kopuş değil oluş, içi dışıdır onun.
Bu göz bu kirpik deme yahut kaşıdır onun
Hak demeyen varlığa gözü şaşıdır onun
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Baran habbesi gibi göründüler geçtiler
Bir kervan gölgesinde yürüdüler göçtüler
Aşk sakisi elinden demlendiler içtiler
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Doyurmaz efsaneler Mustafa'dan haber al
Ele hüccet mi verir dinlediğin bu masal
Dürr-i yekta sendedir gel sen de denize dal
Bu sağ yahut sol deme gözüm ikiyi bir et
Varlık hemen Hak durur aldatır seni suret...
Kayıt Tarihi : 6.12.2024 18:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!