Denizin koynunda saklı bir istiridye gibi
Sürüklenip dururum oradan oraya
Kıyılarım da oldu benim
Dinlenip soluklandığım
Sözlerim de oldu konuştuğum, laf olsun diye
Sussam unutacaktım sanki konuşmayı
Sus'larım da oldu benim
Yüreğimin konuşamadığı
Her cümlenin boğazıma dizildiği ve
Her harfin tek tek tenime battığını hissettiğim
Sabahı olmayan geceler im de
Sustuğumda intiharım olurdu, konuşsam cinayet
Çarşaf gibi denizlere sarıldığım da oldu yalnızlıktan
Üşüdüğüm de
Bazen girdap dolu gecelerim oldu
Çektiği beni içine
Uzun uzun ağladığım
Bir çıkış aradığım
Bazen de bir deniz anasının gözlerinde aradım teselliyi
Yumuşak
Pudralı bir anne gibi
Renklerim oldu benim
Gelgit zamanlarımda
Bazen siyaha çalan kızıllıklarım oldu
Bazen yeşile çaldığı gözlerimin
Bazen de, cam mavisine döndüğü düşlerimin
Umut dolu
Sormadım hiç kendime
Her şairlerin sorduğu gibi
İçimdeki o iflah olmaz
Çamuru hüzünle yoğurulmuş
Teselli edilemez ve hiç bir şekerin kandıramadığı
O küçük kız çocuğuna
Sormadım hiç
‘'Sen ne renksin bu gün
Sahi sen bugün günlerden hangi renksin?''
Devrik mi yoksa lirik mi
Hey küçüğüm
Sen bu gün günlerden ne haldesin?
Ağıt mısın
Yoksa teselli misin?
Güvenli limanlarım da oldu elbette
Sen gibi, bu gibi
Kıyısında çatıştığım
Günde en az beş cinayet, kaç aşk katlettiğimi
Kimse görmedi
Kimse bilmedi
Bilse de, kimse beni ele vermezdi
Bazen fırlayıverirdim okyanusun derinliklerinden
Akşamcı aşıklara döner
Kaç kadeh tüketirdim şehrin ışıksız
Riyakar caddelerinde
Kaç göz göze gelişim olurdu
Onlar bilmezdi
Ben bilirdim
Kaç gece akıverirdim gözbebeklerinden derine
Derin derin sohbetler ederdik
Ben geçecek derdim, Onlar duymazdı
Ben yine de şarkılar fısıldardım kulaklarına
Tutardım ellerinden, Öperdim yüreklerinden usulca
Onlar mı
Bu şehrin hüzünlü kadınları
Çaresizliğin bin bir halini yaşamış
Kadehlerin dibine vurmuş
Kendini yudum yudum tüketen kadınlar
Bir bilseler nasıl da güzeller onlar
Bir inansalar her şeyin üstesinden gelebileceklerine
Ve her şeyin üzerinde olduklarına
Görseler yüreklerindeki yüceliği
Yıllardır hayalini kurduğu aşkların ta kendileri olduğunu
Bir anlasalar
Bir bilseler
Ah Tanrım
Bir bilseler benim bildiklerimi
Bir sahip çıksalar hayatlarına
Böyle viran, böyle suspus olmazdım
Sessiz, yorgun ve ağır gecelerin birinde
Kendimi unutup firar etmezdim
Saklandığım delikten çıkıp
Kurt gibi bir yalnızlığın izini sürmezdim yine
Bu muhteşem şehirde
Bu içi acı dolu hikayeleri yazmazdım yine
Kaçak bir suçlu gibi
Her gece gizlenip saklanmazdım
Bir istiridye kabuğunun içine
Özlem SABA
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 20.10.2017 14:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!