Kaç Kere Özlediğimi Sayamadım

Hüseyin Erdinc
108

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Kaç Kere Özlediğimi Sayamadım

Kaç Kere Özlediğimi Sayamadım

Bugünde akşam oluyor bak…
ve ben yine seni kaç kere özlediğimi sayamadım.

Akşam, göğün cebine saklanmış paslı bir bıçak gibi
gün ışığını usulca kesiyor.
Kırmızıya boyanıyor bulutların dikişi,
mavi, yarasına yenik düşüyor.
Her batış, içimde ayrı bir çöküş;
her gölge, sensizliğe biraz daha basamak.

Sonra birden… sessizlik.
Kentin kalabalığı bile yavaşlıyor,
insanlar evlerine çekiliyor,
camlarda sarı ışıklar yanıyor.
Ben duruyorum.
Öylece.
Sanki bütün sokak bana yabancıymış gibi.
Bir köşede sigaram sönüyor,
diğer köşede kalbim.

Özlemek…
bir çiçeğin susuz bırakılması gibi.
Kökleri hâlâ toprakta,
ama yaprakları birer birer düşüyor.
Gözlerim seni arıyor,
bulamayınca kendine kapanıyor.
Ve ben, içimde kuruyan bir ormanın uğultusuyla yaşıyorum.

Durup rakamları deniyorum.
“Bir” diyorum,
ama hemen arkasından ikinci bir özlem geliyor.
“İki” diyorum,
üçüncü sızı kalbime düşüyor.
“Dört”te dilim yoruluyor,
“beş”te defterim doluyor.
Ve sonra vazgeçiyorum.
Çünkü rakamların kanadı yok,
uçup sana yetişemiyor.

Biliyor musun, sen gideli
gökyüzü de değişti.
Eskiden yıldızlar elim kadar yakındı,
şimdi her biri başka bir evrenin anahtarı gibi uzak.
Ay, bir yüzünü hep benden saklıyor.
Bulutlar, üstümü örter gibi değil,
beni senden ayırmak için perde gibi.
Gökyüzü bile benimle uğraşıyor artık.

Sonra birden… yalın bir gerçek vuruyor yüzüme:
Sensizim.
Bunu süslemeye gerek yok.
Ne benzetmeye, ne mecaza.
Sensizim.
Bu kadar.
Ve bu kelime, bütün şiirleri susturuyor.

Ama kalbim durmuyor,
yine metaforlar arıyor seni.
Bazen bir şarkının içinde,
bazen bir rüyanın kıyısında.
Bazen de kalabalık bir caddenin ortasında
yüzüme çarpan soğuk bir rüzgârda.
Her şey sana çıkıyor,
ama sen hiçbir yerden dönmüyorsun.

Özlemek,
bazen bir yangın,
bazen bir taş.
Bazen yakıyor,
bazen boğuyor.
Ve ben, hangi geceyi yaşasam
ikisinin arasında sıkışıp kalıyorum.

Durup düşünüyorum:
Bir gün geri dönsen,
ben sana kaç cümleyle anlatabilirim bu özlemi?
Kaç “seni bekledim” yetebilir?
Kaç “çok özledim” doyurur açlığımı?
Hiçbiri, biliyorum.
Çünkü özlem, cümlelerle doymayan bir açlıktır.

Geceler büyüyor,
göz kapaklarım ağırlaşıyor.
Ama uyuyamıyorum.
Çünkü uyusam da rüyamda yine seni arayacağım.
Belki bir kapının eşiğinde,
belki bir tren istasyonunda,
belki de hiç bilmediğim bir şehirde.
Ama hep aynı:
Seni aramak, seni bulamamak.

Bugünde akşam oluyor bak…
Ve ben yine seni kaç kere özlediğimi sayamadım.

Hüseyin Erdinç

Hüseyin Erdinc
Kayıt Tarihi : 13.9.2025 20:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!