Kaç Aşk Daha Eskiyecek /Bağımsız Yargı

Sana güneşim diyorum...
...Sevdan aysız gökte karanlık!

Yalnızlık kol geziyor
Darmadağın zamanda kayıp umutlar
Hüzünler çorak sevinçler anasız
Bulmaca değil insanüstü sevdalığım
Gözlerimden yaşın gölgesi sadece düşen
Islanamıyorum böyle doya doya tende
Bedenim doğum sancılarına gebe geceden önce
Sokakta dilencinin kirli ellerindeyim sadaka
Öldürüyor beni mikrop kokan paralar
Hiçbir kaçış makul kılmıyor haklılığı
Üstünden atlanarak ta aşılmıyor hiçbir acı
Hayata okunması gereken bu son şiir
Geçen zaman geri vitesi kullanmıyor bil!

Sana baharım diyorum...
...Sevdan metres kışa bahar arifesinde!

Gele gide eskimiş rengi iklimlerin
Suskun uğultu rüzgârın dilinde
Kar yağmura adanmış kurban aşkın dininde
Benliğimde çığ pahası mutluluk
Bütün tebessümler eğreti yüzlerde
Deniz fenerlerinde mutsuz çığlıklar
Martılar kırık kanatlarla yol gösteriyor gemilere
Cürümü canıma mevsim arası yalnız rüzgarların
Dileklerin gerçekleşebilme ihtimali kuzeye endeksli
Hayat yalnızlığın kollarında bir buruk ezgi
Ve öğrendim güneşli havada ağıt bestelemeyi
Öğrendim yüreğimdeki sevdaya kefen biçmeyi
Mevsimler arası geçişlerde her gün yalancı
Ne beyaza hasret kalıyor gözler nede yeşile yabancı

Sana yolum diyorum
...Sevdan otogarda otuz dört peron!

Gitme diyemem sana
Ama benimde derdim var kalmaktan ya
Aldırma sen genede doğunun rakımı yüksek delikanlısına
Aldırma diyorum...
...Gönül aldırmıyor ya

Yolcuyuz
Peronuna ve sabahına varmış tüm gidişler
Ayrılıkların ardından
Kalana acı
Gidene ise yol eşlik eder
Şiire sıkılır tüm kelimeler
Ve uğurlanır yolcu her mısrada harf harf
Kimin umurunda ki zaten
Eski sevdaları giyen yeni insanlar
Bilumum yürekler ve türküler
Ardı ardına bitirilen paket paket sigaralar
Otobanların eskittiği yamalı eski yollar
Buharlaşmış sevdalarını yitiren aşıkların feryadı
Köşe başında yaşlı bir adamın şakaklarındaki keder

Sana vatanım diyorum...
...Sevdan ihtilal siren seslerinde!

Karanlık
Karanlık odalarda morarmış aşklar
Bıçak mesh ediliyor tenimize
Namluda son kurşun beynimize
Duyuru;
Pusuya düşürüldüğümüz gecede
Yaralı kurtulan sevgiye
Ela gözlü bedenler arasından herhangi bir gurup mensubu
Kan aranmıyor!

Yürekler cezalandırılıyor önce
Sonra ayaklar ve eller
Gözlerde sevda haritası yasa dışı
Kırmızı çizgiler mi olurmuş iki yürek arasında
Azaltılan ve azdırılan isyanların toplamıyız
Mahkeme salonlarının avukatsız davalısı
Ve davacısı yaşlı hakimlerle dalga geçen katiplerin
Bir kedere sevk oluyor hayal
Karar;
Üç aydan önce yeni bir ciddiyete kabuk değiştirilemez
Yani; Yine o pas kokulu karanlık
Yaslı ve kanlı akşamları gecelerin
Küf ve sidik kokuları
Ekmeksizlik
Yalnızlık ve mülteci çaresizlik
Kavgasız ve umutsuz sevgimiz

Kalp ve beyin işlevlerini karıştırmamanın tanımı aşk
Bağımsızlığını ilan eden bedenlerin yönetim şekli
İstediği gibi görmenin değil ama...