Genetik kalıntılar gibi geçmişten gelen bir hayatın devamını yaşıyoruz. Oyuncuları ve seyircileri olduğumuz bir hayat… iki tarafı tura olan bir para ile, yazı tura oynanan…
Oyunun dışında kalanlar, oyuna alışamayanlar kara listede, kara listede beyaz harfler gibi duruyorlar… yazıyı ve yazgıyı değiştirmek için uygun bir şekilde yerlerini almaları bekleniyor… iyi bir yazar çıkmıyor bu hayattan. Çıkmayacak harfler sıkışmadan…
Sıkışıp ateş almadan…
***
Söze doymuş insanlara söylediğim zaman sözlerimi, cama çarpmış gibi yaralı bir şekilde buluyorum. Yaralı sözler nasıl görevini yerine getirebilir? Güneşte mum ışığı gibi fark edilmiyor.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman