Yaşlı kadın, her gün öğle vakti balkona çıkıp, yürümekte zorlandığı ayaklarını güneşe uzatıyor, gün ışığının yaşlı kemiklerine ulaşmasındaki rahatlığı hissederken, radyodaki eski şarkılara kapılıp gidiyordu.
O şarkılarda geçip giden ömrünün sevincini, kederini buluyor... Bazen gülümsüyor, bazen de hüzünleniyordu...
Güneş en çok da dizlerine iyi geliyordu... Gevşeyen dizlerinin üstünde sevecenlikle ellerini gezdirirken, gözleri dizlerinde kalmış yara izlerine takıldı... Ne garipti ki , her yaranın tarihini , zamanını dün gibi anımsıyordu... Oysa kadın son günlerde gözlüğünü, anahtarını nereye koyduğunu bile anımsamıyor... Hatta gözünde gözlük, gözlüğünü aradığı oluyordu...
"Bu yara" dedi..."İlkokul üçüncü sınıfta olmuştu. Mikrop kapmıştı da zor iyileşmişti... "annem pek ilgilenmemişti" derken ... gözleri doldu...Bir yanı halen çocuktu...Oysa anasının işi başından aşkındı...
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Geçmişte bize acı veren bazı yaraları da affedebilmeli…
Sevebilmeli…
Kuluçkadaki tavuk hassasiyetiyle
Olduğu kadar
Ölene kadar
Eksiklere de ‘heyhat’lara da yeniden başlayabilmeli
Verebilmeli…
Tebrikler
Antoloji.com'un saygın şairi ve sevgili kardeşim,
sayın: Hümeyra Gün
Her zaman seçkin eserlere imzasını atan usta kaleminize yakışan güzel bir yazı asılmış sayfaya. Kabuk Bağlayan Yaralar Da Kanar başlıklı yazınızı beğenerek, emeğinize ve sanatınıza saygı duyarak ilgiyle okudum. Kalemin duygulu, vurgulu ve edebi gücünü gözler önüne seren seçkin bir eser gün ışığına kavuşmuş. Duygu yüklü şiirinize beğeni bırakıyor ve tam puanla emeğinizi selamlıyor ve yazınızı antolojime ekliyorum.
Şiir sanat ve hayat yolunuz su gibi açık ve Güneş gibi aydınlık olsun.
Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. Bodrum.
Anacığım;
Çocuklar
Karıncalar
Yaşlılar evin bereketidir, incitmeyin derdi hep...
HEYHAT!
Çocuklarımızı beton yığınlarına, modern hapishanelere kilitledik
Herşeyi önlerine serdik
Eksiklerini gideremedik...
Oysa gözlerine bakmak, yüreklerine dokunmak, ruhlarını okşamak, sevmek yalnızca sevmekti mesele...
Ne çok ortak yaramız var kabuk tutmayan ...
Emeğinize, yüreğinize sağlık öğretmenim
Selam ve sevgilerle...
Aklıma anacığımın kederli bir günden kalma ayağında solmayan yara izi geldi ...herkesin bir yarası var belli ki saklı veya aşikar...
Ve
Çocuklar
Yaşlılar
Karıncalar evin bereketidir, incitmeyin deyişleri...
..../...
Heyhat!
Çekirdek aile dedik
Çocuklarımızı beton yığınlarına
Modern hapishanelare kilitledik
Herşeyi sunduk önlerine
Eksiğini gideremedik...
Oysa gözüne bakmak, yüreğine dokunmak, ruhunu okşamak, sevmekti bütün mesele...
Emeğinize, yüreğinize sağlık öğretmenim
Ne çok ortak yaramız var kabuk tutmayan...
Emeğinize, yüreğinize sağlık
Selam ve sevgilerle...
heyhat, ama bizim zamanın çocukları kendi derdine kendisi merhem olabiliyordu diye düşünmeden edemedim. ihtiyacımızı, oyuncağımızı, dermanımızı iyi kötü karşılayabiliyorduk. paylaşarak çoğalabiliyorduk. yufka ekmeğinin içine bir şeyler dürümleyip kimseye haber meşgul etmeden karnımızı doyurabiliyorduk misal. elimizden geldiğince işlere de yardımcı olabiliyorduk bağda, ahırda. Şimdi öyle mi ya, oyuncaklar bile hazır, yiyecekler de zararlı. heyhat yine de çocukluğumuzda bir şeyler eksik kaldı... Yüreğine sağlık.
"Heyhat!"
O anıların "can havli" işte
Kimseleri rahatsız etmeyi beceremeyen, kendi içinde yarasını, beresini sarıp sarmalayan
Çileyi
Derdi
"Ekmeğe tuz niyetine" bananların lafı;
Dün;
Bugünden çok az kişiye malumdur,
Çok az kişi anılarıyla, yaralarıyla barışıktır,
Onlara bakıp bakıp ağlamaz
Okşar,
Arada kanatır bile, ister istemez,
Yeniden yaşamak için o güzelim günleri...
Etkileyiciydi Öğretmenim,
Tebrikler...
çocuğum
sana sevgiden ev
özgürlükten kanat yapacağım
sabahlardan korkmayacaksın
geceler zindan olmayacak
Hissettirdikleriyle düne, bugüne ve yarına dair sevgi, incelik ve fedakarlık üzerine bir güzellemeydi. Yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum değerli öğretmenim. Nicelerine.
“Sevecen bir dokunuş
ne iyi gelirdi oysa
bir can’a
bir şiir’e
ve daha nice şeylere
nelere iyi gelmezdi ki
hakiki muhatabın içten
d o k u n u ş u…”
~
“Sevgi orada olmak ve umursamaktır.” Der.
David Kessler
~
İçtenliğinizin sesine sevgilerimle…
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta