Yaşlı kadın, her gün öğle vakti balkona çıkıp, yürümekte zorlandığı ayaklarını güneşe uzatıyor, gün ışığının yaşlı kemiklerine ulaşmasındaki rahatlığı hissederken, radyodaki eski şarkılara kapılıp gidiyordu.
O şarkılarda geçip giden ömrünün sevincini, kederini buluyor... Bazen gülümsüyor, bazen de hüzünleniyordu...
Güneş en çok da dizlerine iyi geliyordu... Gevşeyen dizlerinin üstünde sevecenlikle ellerini gezdirirken, gözleri dizlerinde kalmış yara izlerine takıldı... Ne garipti ki , her yaranın tarihini , zamanını dün gibi anımsıyordu... Oysa kadın son günlerde gözlüğünü, anahtarını nereye koyduğunu bile anımsamıyor... Hatta gözünde gözlük, gözlüğünü aradığı oluyordu...
"Bu yara" dedi..."İlkokul üçüncü sınıfta olmuştu. Mikrop kapmıştı da zor iyileşmişti... "annem pek ilgilenmemişti" derken ... gözleri doldu...Bir yanı halen çocuktu...Oysa anasının işi başından aşkındı...
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız