Kabuk Bağlayan Yaralar da Kanar

Hümeyra Gün
257

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Kabuk Bağlayan Yaralar da Kanar

Yaşlı kadın, her gün öğle vakti balkona çıkıp, yürümekte zorlandığı ayaklarını güneşe uzatıyor, gün ışığının yaşlı kemiklerine ulaşmasındaki rahatlığı hissederken, radyodaki eski şarkılara kapılıp gidiyordu.
O şarkılarda geçip giden ömrünün sevincini, kederini buluyor... Bazen gülümsüyor, bazen de hüzünleniyordu...

Güneş en çok da dizlerine iyi geliyordu... Gevşeyen dizlerinin üstünde sevecenlikle ellerini gezdirirken, gözleri dizlerinde kalmış yara izlerine takıldı... Ne garipti ki , her yaranın tarihini , zamanını dün gibi anımsıyordu... Oysa kadın son günlerde gözlüğünü, anahtarını nereye koyduğunu bile anımsamıyor... Hatta gözünde gözlük, gözlüğünü aradığı oluyordu...

"Bu yara" dedi..."İlkokul üçüncü sınıfta olmuştu. Mikrop kapmıştı da zor iyileşmişti... "annem pek ilgilenmemişti" derken ... gözleri doldu...Bir yanı halen çocuktu...Oysa anasının işi başından aşkındı...

Ardından öbür dizindeki yara izine takıldı gözleri.. Yüzüne minnet dolu bir tebessüm yayıldı...
"Bu da ayağımdaki nalınlarla koşarken düştüğümde olmuştu" diye fısıldadı... Yaranın üstüne defterinden kopardığı kağıt parçasını koyduğunu anımsadı...
Kağıt eve gidinceye kadar yarasına yapışmıştı... Kağıdı bir türlü çıkaramıyordu... Uğraştıkça canı yanıyordu...
İmdadına nenesi yetişmişti... Biraz zeytin yağıyla, hem kağıdı hem kağıdın kenarından, yarasını yağlamıştı... Biraz bekleyince kağıt çabucak çıkmıştı...

Düşündü... Bazı yaralar can yakarken , bazı yaralar insana sevildiğini anımsatıyordu...
"Sevilmek "dedi..."Bizim zamanımızda kaç çocuk sevildiğini bildi ki..." diye düşündü...

"Yok! "dedi... "Neneli dedeli evlerde büyümek bizim en büyük şanımızdı...biri göz ardı etse, diğeri o boşluğu dolduruyordu" diye düşünürken yara izleriyle barıştı...Onları sevecenlikle okşadı...

Şimdilerde çocuklar daha yalnızdı... Ana- baba işte... Çocuklar okuldan döndüklerinde , boyunlarına astıkları anahtarla, suskun evlere giriyorlar...Okul giysilerindeki düğmeleri çözmekte zorlanıyorlardı...
Saçlarına şefkatle uzanan bir elden, "çok terlemişsin, hadi yüzünü yıka" diyen, sevecen bir sesten uzaktılar...

" Hıh! çekirdek aileymiş " dedi... 'Yalnız evlerin, yalnız çocukları' diye fısıldadı...

Radyoya kulak verdi...Hayatta olmayan sanatçı, gür sesiyle ;
" Çocukluğum, çocukluğum / Eksik bir şey var, bilemiyorum" diyordu...

Yaşlı kadın yüzünde biriken terleri sildi... Yumuşamış dizleriyle kolayca yerinden kalkarken...
"Hep bir eksik!... Hep bir eksik!... Kim tam ki ?" diye mırıldandı...

Kendi çocuğunu düşündü...
"Bu aklımla, bu imkanlarımla yeniden büyütmek isterdim" dedi demesine de... ardından derin bir "Heyhat!" çıktı ağzından...

Hümeyra Gün
Kayıt Tarihi : 3.2.2025 11:50:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin

    Geçmişte bize acı veren bazı yaraları da affedebilmeli…
    Sevebilmeli…

    Kuluçkadaki tavuk hassasiyetiyle
    Olduğu kadar
    Ölene kadar
    Eksiklere de ‘heyhat’lara da yeniden başlayabilmeli
    Verebilmeli…

    Tebrikler

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Antoloji.com'un saygın şairi ve sevgili kardeşim,
    sayın: Hümeyra Gün

    Her zaman seçkin eserlere imzasını atan usta kaleminize yakışan güzel bir yazı asılmış sayfaya. Kabuk Bağlayan Yaralar Da Kanar başlıklı yazınızı beğenerek, emeğinize ve sanatınıza saygı duyarak ilgiyle okudum. Kalemin duygulu, vurgulu ve edebi gücünü gözler önüne seren seçkin bir eser gün ışığına kavuşmuş. Duygu yüklü şiirinize beğeni bırakıyor ve tam puanla emeğinizi selamlıyor ve yazınızı antolojime ekliyorum.

    Şiir sanat ve hayat yolunuz su gibi açık ve Güneş gibi aydınlık olsun.
    Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
    Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.

    Sevgi ve saygılarımla.
    Dr. İrfan Yılmaz. Bodrum.

    Cevap Yaz
  • Berr Keff
    Berr Keff

    Anacığım;
    Çocuklar
    Karıncalar
    Yaşlılar evin bereketidir, incitmeyin derdi hep...

    HEYHAT!
    Çocuklarımızı beton yığınlarına, modern hapishanelere kilitledik
    Herşeyi önlerine serdik
    Eksiklerini gideremedik...

    Oysa gözlerine bakmak, yüreklerine dokunmak, ruhlarını okşamak, sevmek yalnızca sevmekti mesele...


    Ne çok ortak yaramız var kabuk tutmayan ...
    Emeğinize, yüreğinize sağlık öğretmenim
    Selam ve sevgilerle...

    Cevap Yaz
  • Berr Keff
    Berr Keff

    Aklıma anacığımın kederli bir günden kalma ayağında solmayan yara izi geldi ...herkesin bir yarası var belli ki saklı veya aşikar...
    Ve
    Çocuklar
    Yaşlılar
    Karıncalar evin bereketidir, incitmeyin deyişleri...
    ..../...

    Heyhat!
    Çekirdek aile dedik
    Çocuklarımızı beton yığınlarına
    Modern hapishanelare kilitledik
    Herşeyi sunduk önlerine
    Eksiğini gideremedik...

    Oysa gözüne bakmak, yüreğine dokunmak, ruhunu okşamak, sevmekti bütün mesele...

    Emeğinize, yüreğinize sağlık öğretmenim
    Ne çok ortak yaramız var kabuk tutmayan...

    Emeğinize, yüreğinize sağlık
    Selam ve sevgilerle...

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    heyhat, ama bizim zamanın çocukları kendi derdine kendisi merhem olabiliyordu diye düşünmeden edemedim. ihtiyacımızı, oyuncağımızı, dermanımızı iyi kötü karşılayabiliyorduk. paylaşarak çoğalabiliyorduk. yufka ekmeğinin içine bir şeyler dürümleyip kimseye haber meşgul etmeden karnımızı doyurabiliyorduk misal. elimizden geldiğince işlere de yardımcı olabiliyorduk bağda, ahırda. Şimdi öyle mi ya, oyuncaklar bile hazır, yiyecekler de zararlı. heyhat yine de çocukluğumuzda bir şeyler eksik kaldı... Yüreğine sağlık.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (8)