Ehl-i kabirden bilinen bizler
Gençler, yaşlılar, akıllılar, deliler...
Bizden de size selam olsun
Ey yaşayan müstakbel ölüler...
Dünyamız farklı, sonumuz aynı
Bizler de doğduk, yaşadık, öldük.
Kimseye kalmadı hercai canı,
Topraktan geldik, toprağa döndük
Omuzlarda taşındık musalla taşına
Bir namazlık vakit saltanat sürdük
Birlikte gelmiştik kabir başına
Herkes dünyaya, biz ukbaya döndük.
Ağladık, güldük, eğlendik, coştuk.
Ölesiye sevdik, ölmeyecek gibi...
Mal, mülk, para, pul peşinde koştuk.
Toprağın altına girmeyecek gibi...
Kıymetin bilmedik güneşin, ayın
Gün ışığından mahrumuz burda.
Dünya büyüsüne sakın kanmayın
Müebbet yemiş mahkumuz burda.
Ahali bir derin uykuya! daldı.
Uyanmak içinse vakit geç artık.
İyilik, kötülük dünyada kaldı.
Pişmanlık duyana dönmek güç artık.
Hakkı'ı bilmeyene kabri dar olur,
Kul hakkı yazdırma günah hanene.
İki dünyan birden behrudar olur,
Hakk'ı koyduysan gönül hanene...
Bilin ki dünyada misafirsiniz.
Halimizden ibret almaya bakın.
Bu yolun yolcusu birgün sizsiniz.
Azıksız buraya gelmeyin sakın...
Alem-i berzahta mekanın hazır;
Ya cennet bahçesi ya nar-ı cahîm.
Ebedi dünyanda istersen huzur,
Rehberin olsun Rahman-ı Rahim...
Kayıt Tarihi : 6.11.2022 13:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!