Kaan İnce Şiirleri - Şair Kaan İnce

2 Şubat 1970 - 13 Ağustos 1992

1970 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'ne kayıt oldu. 1991 yılının ocak ayında ilk şiiri Milliyet gazetesindeki Sanat Genç Şairler köşesinde yayımlandı.
1992'de, Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri'nde, Mektup isimli şiiri yayınlandı. Ağustos ayının ilk haftasında Gizdüşüm isimli dosyasını bir yayınevine verdi. Dosya, yayınevi tarafından kitap olarak basılmaya uygun görüldü. Ağustos ayının ikinci haftasında, 11 Ağustos sabahı Kadıköy, İstanbul'daki bir ot ...

Kaan İnce

sıkmışım dişlerimi gözlerim kanayana kadar
çeyizimizde hüzün motifleri
göçebe bir ağıt göğsümün derinliklerinde
bu aşkın dönüşü yoksa
duman kırığı gözlerinde gecenin hıçkırıklar
kırık keman sesi ve adağım var

Devamını Oku
Kaan İnce

kuruttuğum çiçek ölülerinden iplerle sabaha asılan boynum
alkolik çocuklarına zamanın ve yaşadığım ıslak hüzünlere uçurtma
yalnızlığı kesiyor bıçakların yarısı yarısı ince belini yağmurun

donan soluğumu göğe yapıştırdım da gece maviyi rehin bıraktı okyanusa
çamurla oynayan birileri leke kalıyor uykumda

Devamını Oku
Kaan İnce

İmgelerde yaşanacak aşk bırakmadım
Tüm güzellikler donup kalıverdi karşımda
Hüzün kaçıyor penceremden koşarak
Ölüm kayboldu geceye karışıp
Bir kolunda gözyaşı diğerinde acıyla

Devamını Oku
Kaan İnce

1. Devrik Yürek Savunması

Çiy doladım kasnağına gecenin. Işıksızlığın hep
yoksul yalnızlıklara çıkması doğurur o rüzgârı.
Giz dizilmiş çardaklar incir kokulu, çiçek hattı
gözlerine doğru. Kokunda korku. Kafka; mürekkebini

Devamını Oku
Kaan İnce

beni yüreğiyle emziren annem’e
acı çekirdeğini attıktı yaşamın
göğün eridiği zamanı öğrendikti ve susmayı
hüzün diye çizdiğimiz yüzümüze masmavi yorgunluktu

güldüm işte, toz duman kapladi her yanı

Devamını Oku
Kaan İnce

Yolun hiç de uzak değil umut biliyorum
Sesin yağmurla birlikte tutuklu tel örgülerin arkasında
Bulamıyorum seni beni unut gidiyorum

...
Ve kuğuların kucakladığı, kentin denizsiz kıyısı

Devamını Oku
Kaan İnce

Avuçlarım öyle boş ki

Küçücük koynuna sığınıyorum sancıyla
Savrulmuşken yüreğimin dümeni
Bir parça mavilik uğruna

Devamını Oku
Kaan İnce

yok
gitti yeraltına umudum
kalbim
fırtınada uçuşan kurum
gibi durmadan dolar
gözlerine birilerinin

Devamını Oku
Kaan İnce

Yarım kalmış acılar denizi pencereme konardı geceyle, savrulurdum. Gözyaşı kokusuyla dolu bir kuğu, zamanın sonuna kalkan, sürgünümdü; göz mavisi duman, sessizliğim. Aktım ölü deniz kızıyla gökkuşağı saklı mektubun içine, pulumuz rüzgar oldu, postacımız güvercin. Civa gibi eridik kabımızda. Kırmızıya gittik. Hemen yokladım yüzümü yağmurun yuva yaptığı ellerimle. İyice şaşırmıştı alıcısı vapur ıslığımızın. Saplandı gözlerimin ışığı yeni güne.

Mermer bir kayıkla geri döndük
diğer yarısına acının,
usulca çekildi deniz,
son bulduk, yenildik.

Devamını Oku
Kaan İnce

Boşlukta uçuşan kemiklerin kanattığı karanlık: Sürekli,
geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. Kıyı boyunca
çalınan sabah: Esrik tin. Sehpada unuttum başımı, us yitik. Di-
vansızların bembeyaz ayetleri gibi peşin hüküm giydik. Gözlerim
deniziğnesi.
Kırıl benliğimin benli gözenekleri

Devamını Oku