K/özlenmiş Bahar S/ezgileri…

Alpaslan Akdağ
94

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

K/özlenmiş Bahar S/ezgileri…

uçuşur kırlangıçlar gül endam
karacadağ’ın karbeyaz eteklerinde
yer-gök düş kurusu
kaval seslerinde hüzzam
körpe gelincikler, uç vermiş
safran kokulu bahar
buyurgan ve telaşlı
hükmünü icra eyler
kendi kavlince …

sal beni
uçurumların, buzul şafağına…

ıslak rüzgarların sert uğultusu
dağıtır elemleri, yıldızlı akşamlara
ve şimşek çakımıdır
çarpar sırtımıza
feleğin, ölümcül kırbacı
gün, inine çekilir
hummalı sıtmasından, ol kara sevdanın
mendiline kan tükürür
ejderha yürekli bir civan…

yaz beni
katran karası esrarlı gözlerine…

şavkı göle yangın ay ışığında
salınır, kırmızı güllerin sureti
ayrılık sancısı, nicedir bağrımızda
hudutsuz
ve yalın
düş yakamdan ey zulüm!
karayılan dişlerinde süt damlası
azrail makamında kıvılcım olsan
yüz sürmem, ihanet dergâhına…

çal beni
esir düşlerimin nan/kör uykusundan…

söz çığlık olur, izbe zindanlarda
susmak, intihar
deşilir yaramız, sağalmaz
töredir
bağlar elimizi
ölümdür
nefesi, ensemizde
ekmeğimize kan doğranmış
taaaaaaaaaa ezelden
koynumuzda, ucuz kefen…

vur beni
alaca karanlık, dar kuytularda…

bir fedai narasıdır cihan titreten
gün vedasının tan kızıllığı
sıkılır kemendi
günahları saçılır
halkına kan kusturan
cümle tiranların
bir ulu divanda, hesap sorulur
hayın gözlere karasular inende…

kır beni
dağılsın zerrelerim, balyoz darbelerinle…

umarsız kalbimin çöl fırtınası ey!
gözümün ışığı, allı kekliğim
alnımın nuru, kırsal çiçeğim
duvaksız gelin hüznü bakışlarınla
boğma gençliğimi
sığ sularda
öfkem, saklımda ustura izi…

çöz beni
müebbetliğin, kör/düğüm sarmalından…

göğermiş bağların taze asması
mor salkımı oyyyyyyyy
karasaban gölgesi, düşer birazdan
kısır tarlaların, döl yatağına
ve yalım sevdalara
can sağar umut
varsın
çığ yazılsın doruklara
varsın
kapımıza dayansın, çıldırtan ecel
baldıran zehrine bulanmışız bir kere
neylersin…

kes beni
kutsallara sunmak için masum k/anımı…

2010/

(Ortanca Dergisi Temmuz-Ağustos /2010 sayısı...)

(Raşit Kara Şiir Yarışması Birincilik Ödülü-2011)

Alpaslan Akdağ
Kayıt Tarihi : 2.4.2010 15:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


közlü ve dağlanmış yaralardan bir an sıyrılarak, özlenen baharlara doğru akan bir ırmağın kıyısında bir nefeslik duraksayıp tek başına sonsuz seyrine/düşüne dalmak, savaşsız, ölümsüz ve kansız bir dünyanın/evrenin kalbine doğru...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    kimden:hicran akçakaya

    yer-gök düş kurusu
    çarpar sırtımıza
    feleğin, ölümcül kırbacı
    gün, inine çekilir
    öfkem, saklımda ustura izi…


    okuyup dilime yapıştırdıklarım bu dizeler...
    bir kaç kez daha okusam bir bu kadar daha gün yüzü görmemiş imge yapışır dilime...

    bir kaç kez daha okumayı düşünüyorum büyük keyif aldım çünkü...

    tebrikler şair dost...
    saygımla...

    Cevap Yaz
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    kimden:ahmet kutlu yüce

    Değerli Alpaslan Akdağ öncelikle hoşgeldiniz diyorum. Ödüllü şiiriniz için de sizi, ayrıca ve tekraren kutluyorum.

    Şiir, çok etno-feodal değerlerden seçki bir anlatımla kaleme alınmış. Altyapısı gerici ama üst yapısı da ilginçtir;sol söylem-feodal bir toplumsal yapıdan bir -yere/ulusal- ve evrensel çıkarmak istemiş.

    Şiir: İlginç ve yer yer çok etkileyici bir imgeler denizi bütünselliğinde okunuyor.

    Ama mantıksal ve diyalektik bakımdan kavram/lar kargaşası olmuşluk var sanki...

    Feodal töre ve değer kültler zülmü şikayetçisinin, şikayetlendiği feodalin bağlı olduğu, egemenden-hegemona giden bir sömürü zincirini iyi tahlil edememişlik 'farklılığıyla' okunup, tespit edilebiliyor.

    Şiiri yerel, ulusal, evrensel dizgeye oturtmakta zorlandım. Budunsal, kültürel ve sınıfsal dizgeye de elbette...

    Multikültürellik çığlığıyla ve/ama şikayet sebebine, 'yine de, ne varsa sende var!' diyor.

    Esenlikle...

    Cevap Yaz
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    Kimden: neslihan yiğit

    İmge soyut olanı görselleştirme ve maddeye dönüştürme işidir bence.Şair istemesede imgeyi kullanmış bulur kendini bu yüzdende şiir soyut bir hal alır.Fakat ben şiirlerin sadece teknik olarak irdelenmesi taraftarı değilim, ''Şiiri iyi imgelemişsiniz şair'' demek, eseri vûcuda getiren kalem için hayal kırıklığı olur.Çünkü şair bundan öte bir şeyleri hak ediyor.

    Biz kuramsal irdeleme yapmayı bilmiyoruz, şairin bu satırları var ederken soluduğu havayı kendi ciğerlerimizde hissedemiyor ve yine şairin amaçladığı dışavurumun gayesinin dışında algılanmasına sebep olabiliyoruz.

    Bu şiirde şair kendinden yana bir tavır içinde değil, benci/l yönünü bir tarafa koyuyor ve toplumsal bir serzenişin bayrağını göndere çekiyor.Sessiz bir isyan var şiirde,suskun bir çığlık.Bunu duymazdan gelmek şiire yapılan en büyük haksızlıktır.

    Tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
    Nice paylaşımlara..

    Cevap Yaz
  • Seher Güral Ercan
    Seher Güral Ercan

    Usta kaleme tam puan ve saygılar.

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan


    İsyanın karanlık tablosu içinden etrafını çevreleyen duvarları yıkarak özgürlüğüne kavuşan seslerin akını gibiydi şiir.

    Yenilikçi çağrışımlarla dolu bir şiir görgüsü.Sayın AKDAĞ bu şiirinde poetik duruşuyla ilintili çok somut veriler sunuyor okurlarına.Şiirden az çok anlayabilen kor popülerlikten ırak bu bilinçli duruşun ne demek istediğini anlamkta güçlük çekmeyecektir.
    Sezginin gücüne inanmışlıkla/gerçeğin birikimlerini bir potada eritme istencinin bu şiirde harç olduğunu görecektir.

    Şiirin dili büyülü.Beklenmedik tutkuların tuzaklarla karşı karşıay oluşuna değgin kanılar.Unutulmuş düşlerin saklandığı karanlıklara tutulan ışık...
    Hepsi şiirdeydi.

    Hayranlıkla okudum.
    Kutluyorum Efendim.
    Erdemle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (17)

Alpaslan Akdağ