Anadolu’da Bir Köy
Her çakıl taşına göynüyor özüm
Közü bir başkadır benim köyümün
Üstünde dolanır dört mevsim gözüm
Yüzü bir başkadır benim köyümün
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
İşçi memur esnaf çokça sayımız
Yok, bürokratımız zengin dayımız
Bu güne dek verilmemiş payımız
Kozu bir başkadır benim köyümün
İşte Anadolu'dan görünüm böyle.
Kaleme teşekkürler,tebrikler
Mustafa Yiğit
Biliyormusunuz....Sayenizde Gittimmmm Kilometrelerce Uzaktaki Sınır Ötesi Köyüme...Sizi Yürekten Kutlarım Efendim...
10+ant.
Bitimsiz Sevgilerimle...
-şair köyümüzü, köylerimizi içindekileri didik didik getirmiş bize, nazirel tamlama da ikince bölümde kapaklanmış güzelce günümüzün resmi olarak, şiir kalıcı boyu bosuyla,. yüzyıllar sonra bugünümüzü anlatan, gösteren bir eser olarak kalacağına inanıyorum,
-okudukça sanki ben yazmışım gibi veya beraberce yazmışız gibi sevgili Şair dik duruşlu şairimiz OSMAN ÖCAL'la..
-Kazanç edebiyatımızındır hepimizindir..
-Selam olsun böyle soylu yalın kalemlere....
Anadolu’da Bir Köy
Her çakıl taşına göynüyor özüm
Közü bir başkadır benim köyümün
Üstünde dolanır dört mevsim gözüm
Yüzü bir başkadır benim köyümün
Çağlar derelerde pınarı duru
Meşelikten alır adını Koru
Kalmasın içimde cevapsız soru
Gizi bir başkadır benim köyümün
Karatepe ile düz taş arası
Tarihe karışmış başlık parası
Ezgiyle yakılır gelin kınası
Kızı bir başkadır benim köyümün
Topraktan çatıya dönüşmüş damlar
Düğünde bayramda bir olur canlar
Baharı görünce değişir tonlar
Hazı bir başkadır benim köyümün
Dağda çiğdem açar ovada sümbül
Koçu kurban eder eşeği düldül
Yaylada koyunu bağında bülbül
Yozu bir başkadır benim köyümün
Bozkırdır arazi meşede mazı
Kumuna yatınca kesilir sızı
Çalışır insanı çoğaltır azı
Tezi bir başkadır benim köyümün
Kabul etmiş uzaydaki uyduyu
İleriye bakmak bir başka huyu
Dilde destan Osman Kâhya’nın suyu
Buzu bir başkadır benim köyümün
Haram olmaz parasında malında
Derde derman damgası var balında
Meyvesi çok türlü ağaç dalında
Yazı bir başkadır benim köyümün
Piknik alanları ırmak kıyısı
Bizde olur çok sebzenin iyisi
Kışlık için çire döner kayısı
Güzü bir başkadır benim köyümün
Geçime katkıdır üzüm bağları
Güldürür avcıyı balık ağları
Kekliği tavşanı eğler dağları
Bozu bir başkadır benim köyümün
Telefonu vardır çok zaman bozuk
Boştur sağlık evi yazık ki yazık
Atmamış devlete en küçük kazık
Özü bir başkadır benim köyümün
Barındırır sağı solu köyümüz
Her partiye biraz gider oyumuz
Yaz gelince yetmez içme suyumuz
Tozu bir başkadır benim köyümün
İşçi memur esnaf çokça sayımız
Yok, bürokratımız zengin dayımız
Bu güne dek verilmemiş payımız
Kozu bir başkadır benim köyümün
Kimi sıhhat verir hasta olana
Kimi çırak olur usta olana
Gönüller bir olur yasta olana
Sözü bir başkadır benim köyümün
Kimi asker olmuş sınır taşında
Kimisi öğretmen tahta başında
Ayrı bir tadı var keşkek aşında
Tuzu bir başkadır benim köyümün
Kanser ile siroz büker belini
Genç yaşta dul koyar taze gelini
Uzatır devlete tutmaz elini
Pozu bir başkadır benim köyümün
Ziyaretten memnun yatan hastası
Salonlarda yenir düğün pastası
Dertli söyler âşıkların ustası
Sazı bir başkadır benim köyümün
Çevresinde çok konuda ilk gelir
Köy çıkışı boş araca dik gelir
Sevdiğinden misafiri çok gelir
Azı bir başkadır benim köyümün
Yıkıldı odalar yoktur konağı
Çok kazaya sebep kağnı yolağı
Yolu bozuk yakın etmez ırağı
Düzü bir başkadır benim köyümün
Ezanı Muhammet okunur taşta
Çamurdur yolları baharda kışta
Çalışır insanı kuruda yaşta
Hızı bir başkadır benim köyümün
Üç kuru çay yatak olur sellere
Kavunu karpuzu eker bellere
Adı ile namı düşmüş dillere
Uzu bir başkadır benim köyümün
1997
Hayal edemezsin eski Koru mu?
Ben yazayım siz ekleyin yorumu
Emekli köyüne dönmüş durumu
Kurumuş gülleri benim köyümün
Bal üretmek için besler sineği
Sütü pazardandır satmış ineği
Boş haneler olmuş baykuş tüneği
Değişmiş halleri benim köyümün
Boş kalmış tarlası dönmüş hozana
Irmağında az rastlanır sazana
Bulgurluk girmiyor artık kazana
Savurmaz yelleri benim köyümün
Sokakları ıssız kalmış kul arar
Kış gelince kalan ediyor firar
Yıldan yıla ancak hal hatır sorar
Sorulmaz kulları benim köyümün
Yaşlanmış nüfusu emeği yormuş
Çoğu avlusuna bahçıvan durmuş
Küresel ısınma onu da vurmuş
Akmıyor selleri benim köyümün
Kızılırmak yatağında durmuyor
Piknikçiler artık çadır kurmuyor
Azalmış geleni hatır sormuyor
Issızdır yolları benim köyümün
Gelenek görenek kırık ayaklı
Yozlaşır kültürü maziye saklı
Ötmüyor ibibik sanki yasaklı
Söylemez telleri benim köyümün
Abda...
................
oldum olası pastorel tür şiirleri çok severim. bu türün en güzel örneklerinden birini yazmışsınız üstadım. zevkle okudum. kaleminizi kutluyorum...
Bütün köylere selamlar olsun. Güzeldi. Saygılar
vay Osman Hocam.
Bu köy şiirleine baylıyorum vallahi.
Severek okudum bir kaç kere.
Tebrik ediyorum.
Selamlarımı gönderiyorum.
görür gibi oldum köyünüzü..
baki selam şiire devam..
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta