Josef hikayeleri - Siyah beyaz televizyon

Adile yemeği yapmaya girişecektir:

A.N.:...
M.Ö.: Yeter ki parmaklarımı yemeyim (yap sen)
Mutfaktan koridor (h) acıyatmazı yanlara titreşir
A.N.: (tamam) A, canım (ne şirin şeysin sen öyle)

Ne garipti o siyah beyaz tv'nin gelişi eve. Garipmiş yani.
Kivi, enerji yemeyi seven kanter başaklar sorsun seni vaşaklara!
Kim dedi ki, koşmasından önce korktu ve kaçtı, Tiwiti?
O gün de kutsal bir gündü, apartman doluşmuş.
Elkol hareketçil haber salmış yaş 80 denklik sonradan görme denir cavcavcaav. *
Bu, çok güzeldir, sıçradılar ve hareket de ettiler,
hareket geldi ortama, sıcak bağlar daha sıcak.
Ablam da ama sevinmiş o gün ve çıkmış
5. katlara da haber etmiş, yetiştirivermiş.
Ben ise henüz doğmamıştım, doğmamışım yani, doğsam,
o siyah beyazı alıp atar yere boylu boyu
sonrasında renklisini hemen icat eder idim
Back to the future'sinden çıktığım(ız) -ve hep de çıkacak(mış) olduklarımız
- o Kavaklıdere Sineması mı Ses (Sineması mıydı)
mi, tam kapıda, Emre ile kararlaştırdığımız (belki karşılaştırıldığımız ama onun kafası kalın ve büyüktü)
üzere: zaman yolculuğu fikrimiz
biravuç şişe Ulus Modern Çarşı civarlarından aside dönüştü, sonra bira -ortaokul önü Tunç'la Tunç bir zifir ama kök Çağ-
kurdeşen oldu kurdaşen(lik) sonra ama
asit aldım tüpte çalkaladım,
kırmızı bulaşık eldivenleri elde; en son,
sabaha çıktı odun, ben bir deney yapmıştım
:)))

tuhaf bi şiir
A.N.: adile naşit
M.Ö.: kim?
:) Münir ya da Minür, majorlerden minörlere; Ö. Özkul, Minur Özkul
Bond Bond James Bond :))

şaka bir yana, huzur içinde yatsınlar
çift tırnaklar alıntı filmden. parantezler ise anlatıştaki esnetiş usulü bir fasıl

eski bi yaşanmamış anı ile karışık bir siyah beyaz film jenerik sonrası başlangıcından esin edilen.
hoş jenerik öncesi ya reklamdır ya da..
:) neyse
doğum öncesi mi?

* İlhan Cavcav'a sitemle karışık bir atıf burda.