ey yolcu!
görmedin mi?
korkularımı nasıl katlettiğimi,
günahlarımı biznillah tahrip ettiğimi...
görmedin mi umutlarımın alevler gibi türediğini?
sen de gel
Başımı ellerimin arasına almış
Seni çiziyorum gözlerimle
Kardan soğuk bir kağıda.
Bir yandan da düşünüyorum seni diyarbekir.
Zihnim hareketsiz,öylece durmuş,
Zaman felç olmuş artık
îroj çende
min bîhna xwe hinda kirîye
liber tîna biratîyé
ré çundina xwe min ji bîr kirîye
...dibe ku ez nehîgjim sibé
Bırakın beni sokulayım karanlıklara
Baş başa kalayım gölgelerle
Ya gölgeler bıkar cılız ruhumu kemirmekten
Ya da ben korkarım çığlık atmaktan
Saklanıp da sonsuzlukta
ağlamak istiyorum
gömülmüş, bulutlara güneş diyarımda.
hatırlamaz oldu müslüman gündüzü bu karanlıklarda.
alnımdan yuvarlanan terleri çalanlar da
döktüler dertten yaprakları keyif bataklıklarında.
batmaz belki düşmana güçsüz dilimiz
hiç mi tartmaz yürekleri tablolarda halimiz.
yine esip kavuruyor zaman
önüne set koyamadığım zaman
-ki böyledir her zaman-
düşünceler şişer zihnimin aralıklarında.
ve ellerim kaybolur hatıra sayfalarında.
bir uçurum düşer gibi aklıma
bir gün var,gelecek,biliyorum.
ben o günü bekliyorum.
sırası gelmemişken hasadın
bazısına göre bu telaş ne için.
zaman mı itiyor beni yarına
ben mi tırmanıyorum sabaha?
mevsimsiz bir duman tütüyor dudaklarımda
tenimde ısınıyor
rüzgarın savurduğu ıslıklar
sabahımı doyururdu kuş sesleri
oysa şimdi sis ve duman perdesinde.
yapraklar kar altında.
her taşın altında var ise düşmanın.
ilerledikçe yaşın artar gözyaşın.
geçmişin gölgesinde akar sakar çarkın
gürültüsüz geçmez hiç bir duygu ile savaşın.
gecedeki kara bulutlar arasında
Matemsiz sandığım çocuksu bakışlarım
Uçurumlara daldırılmamın tek sebebiydi.
Son bilanço avucumda üşümüş umutlarım...
Tekerleme söyler gibi kekelerdim
Ağzımdan kaçan elif-ba harfleri ile.
Fenomen ile sezgileri ayırt etmeden
diyarbakır'ın kavaklıbağ,diğer ismi ile qaranaz köyünde oturuyorum