''İngiliz dış istihbarat servisi MI-6'nın şefi zatı muhterem Alex Younger sinema tarihinin en ünlü ajanı James Bond'un kendilerine iş baş vurusu yapması halinde geri çevrileceğini söyledi.'' BASINDAN
Yani, akıllara bakar mısınız? Bu haberi okuyunca, insan güler mi ağlar mı? Siz olsanız ne yaparsınız? Duyamadım, önce ağlar, peşine de güler misiniz? Sen aklını peynir ekmek ile mi yedin Alex, sen ne yapıyorsun yahu? Bu ne aymazlıktır, ne kadar sorumsuzluk örneğidir? Vallahi üstlerinin kulağına gitse bu söylediğin sözler, seni hemen emekli ederler, sonra da emekli MI-6 Şefi olur çıkarsın diyeyim yani. Hiç bir yerde ne şeflik ne de şef garsonluk yapabilirsin. Cık cık cık! Adam, James Bond yahu, hatta biz orta okula gidiyorken onun çantalarını kullanmıştık yıllarca da ağzını açıp tek kelime etmedi, niye benim çantalarımı kullandınız diye...
Kusura bakma da Mister Younger, James Bond, senin bu sözlerini hiç ciddiye almaz bence. Çok mu önemli yani MI-6 da ya da MI-5 de çalışmak James Bond biraderime iş mi yok? Ellini sallasa ellisi. Gider KGB'ye ya da MOSSAD'a Alman İstihbaratı BND'YE ne var yani dünyada bir tek istihbarat örgütü MI-6 ya da MI-5 mi... Diyeyim yani gitsin MOSSAD'ın kapısına bir dakika kapı da bekletmedikleri gibi, bir de ayağının altına kırmızı halı sererler. Hatta şarkı türkü bile besteletirler James hem de Bond amcama ''Gittim Mossadın kapısına hem de sevdiler öptüler beni, üstüme ev aldılar sahibim tapusuna.''
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta