Terziliğe hiç heveslenmedim
İğne ile iplik
Ve düğme ile ilik arasındaki ilişki
Çekmedi beni...
Ben kitapları sevdim
Satırbaşlarından başlayıp paragraf sonlarına inen
Günü geçmiş bir mevsime mi bu özlem
Bitmiş bir sevdaya
Yoksa ölmüş bir insana mı
Hayatımdan göçüp giden…
Annemin sesinin rengi
Sarı olmadıysa herhangi bir zaman
Yazmış, güzmüş, kara kışmış
Mevsim fark etmez
Bir gün mutlaka dünden daha parlak doğar gün
Yüreğindeki tüm çiçeklerin yüzü bahara döner
İçinde kilitli kalmış bir kapı aralanır
Her şeyi unutursun
Çoktandır görünmüyordun
nerelerdeydin söyle
En nihayet dün gece yine girdin düşüme
Beyaz geceliğinle...
Hiç hatırlayamadım
Senin beyaz geceliğin var mııydı anne?
Seneler boyunca,
En karanlık cephesinde bekletildim evinin.
Ve beni ,
En kuzeyine yerleştirmiştin yüreğinin.
Şimdi ;
Rengarenk çiçeklerimi açmadığım için
Uzun zaman sonra bu gün ilk kez
Resimlerine baktım
Sürdüğün kısacık hayata inat
Ne kadar da çoktular
Rengarenk kişiliğinle tezat
Uçları sararmış
Ahd ettik;
El ayak çekildiğinde sevişeceğiz!
Ayrı topraklarda dikilip,
İhtiyar birer çınar olana dek,
Birbirimizi Beklemişiz!
Sabrı ezberlettiler bize;
Sen dağ,
Ben o dağdan kopup gelen
Küçük çakıl paresi
Sen bağ,
Ben o bağdan koparılmış bir salkımın
Aşklarımın her biri
Şimdi midemde bir sancı
Dostlarımın hiç biri
Kadehimdeki şarap gibi eskiyecek kadar durmadı
Anılar tabakta bayat meze,
Her gün her akşam yeniden ısıtıldı
Alırız başımıza
Aşka ödünç verdiğimiz aklımızı,
Güle güle deyip
Mutluluklar dileriz
Ah etmez dilimiz
Biliriz ki hayat bir gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!