Yaprak kurudu, düştü dalından
Düşerken bana sordu mu?
Sorsaydı düşürmezdim
Yaprağın sarısı,
Yeşilinden daha güzel olur mu? ...
Açık duran kapımın eşiğindesin
Asil, kendinden emin ve dik
Lakin sırtın bana dönük;
Bir türlü bakamıyorum gözlerine...
Bir korku kaplıyor bazen içimi;
Daha atmadan adımını içeri,
Tanıdık tanımadık tüm sesler silinmişse
Şiirler fısıldayın kulaklarıma
Parmaklarım donmuş hissetmiyorsa
Sevdiğimin yüzünü koyun avuçlarıma
Hiç gülümsemiyorsam
Çocukları toplayın başıma
Varım yoğum sensin benim
Yoğum öyle çok ki
Varım ol,gelme yokların yanına
Yerim göğüm sensin benim
Yerim ol,yarim ol,yakınım ol
Göğüm olup yıldızların arasına karışma
Ağlamaya hazır bebeklerin göz pınarlarında
Düşmek için sabırsız bir gözyaşı damlasıyım
Öylesine yere yakın,
Öylesine bir gitmek sevdasındayım
Fırtınadan önceyim,
Adım sükunet;
Güz geldi miydi dökülüyorum!
Bu mevsim başka...
Tane tane ayrılıp
Bir kum saatinden süzülerek yığılıyorum aşka...
Ruhum göçmen bir kuş gibi kanatlanıp
Konuveriyor şimdi
Sen aşkı hiç yaşamadın
Bense onu ezberime aldım
Aşkın sabrı yoktur gözüm
O, di'li geçmiş zamanların antika kanepelerinde
Uzanmaya meyillidir
İyi ağırlayamazsan
Bana hiç söz vermedin
Verseydin tutar mıydın, bilemiyorum
Ciddi bir kavgamız olmadı hiç
Olsaydı ağlar mıydım, bilemiyorum
Sen çok yaşamadın
Yaşasaydın sana şiir yazar mıydım
..................Annem Narçiçek'in anısına...
Önce buruşturdum,
Sonra katladım ;
Kağıt paralarımdan
Üç adet kuş yaptım...
Pencerelerimin önüne birer gardiyan diktin
Kadife perdelerimden
Uzak duracak artık rüzgar
Bir kereyle yetinmedin
Üç kez üst üste kilitledin
Dostlarım artık bu kapıyı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!