Bilmediğin şeylerde çok,
Çözülmeyen bilmece de,
Her vardan saklıdır bir yok,
Mana gizli her hecede.
Bilirim deyip de atma,
İçini hak dışını da halk için,
Temiz tutuyorsan ne mutlu sana!
Art niyete hoşgörüyle yaklaşıp;
Öfkeni yutarsan ne mutlu sana!
Tevazu büyüğün görevi olsun!
Gül deyince neler gelir aklıma
Onlar çeşit çeşit türlü biçimdir,
Rengine bakıpta yanılmayasın,
Kırmızı gül sevgililer içindir.
Beyaz gül temizlik saflık demektir,
Ne özellik var zatında,
Halen uyur gezer misin?
Hesap var Allah katında,
Halen uyur gezer misin,
Bilmezdim Dünya buncadır,
Bülbül güle gitmiş,derdin dökmeye,
Gül bülbüle yer ayırmış dalından,
Dinlenmiş te biraz gelmiş kendine,
Söz etmeye durmuş nazlı yarından.
Sıhhat denen şeyin kıymetini bil,
Perişan hallere dönersin sonra!
Malın mülkün olsa hepsi nafile;
Çaresiz kullara dönersin sonra!
Mevlâ’m ölçmüyor ki köşkle sarayla,
Hayata küstüm de ne oldu sanki;
Zarar eden kişi, gene ben oldum!
Dünyanın gidişi değişmedi ki;
Saçları ağartan gene ben oldum!
Kadere sırt döndüm, oralı değil,
Bu kadar özleme inanabilsem;
Huzurun içinden çıkar gelirim!
Yüce dağlar engel olsa yoluma;
Dağları taşları, yıkar gelirim!
Kokunu ararım esen yellerden,
COCUKLARDA BABALARA KIZARMIŞ
Deselerdi; olmaz deyip geçerdim,
Çocuklarda babalara kızarmış!
Yaşı on sekizi on geçti ama
Çocuklarda babalara kızarmış!
Bir kuş bir ağaca gidip sığınsa;
Ağaçta yaprağın dökmeli değil;
Yoksulun başına bir iş gelende,
Varlıklı yüzünü yıkmalı değil!
Umutsuz olmayın yaşıyorsanız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!