seninle en çok yürümeyi severdim bahar yağmurlarında,
onca ıslandığımız yetmezmiş gibi
Saat Kulesi’ne nispet edercesine
eteklerini dalgalandıran denize,
gözümüzü bile kırpmadan bakıp...bakıp…
peş peşe sıraladığımız hayalleri koyardık
akreple yelkovanın arasına
hatırlar mısın?
kimseye söyleyemezdik
bir makas gibi hayallerimizi kırpıp
gökyüzüne savurduğunu
birleşince Saat Kulesi’nin akrebiyle yelkovanı
söyleyemezdik kimseye,
Vali’nin halktan yardım toplatarak
padişaha hediye etmek için
yaptırdığı Saat Kulesi’nde
kaç çocuğun oyuncak hayalinin
gözyaşlarına dönüştüğünü.
ben seninle en çok Agora’da
tarihi kalıntılar arasında
saklambaç oynamayı severdim
yüksek sütunlara yüzümü dayayıp
sayı saymaya başladığımda,
Marcus’un Faustina’ya duyduğu sevgi
konuk oluverirdi yüreğime
ve sen bağırırdın saklandığın yerden
yine şaşırdın sayıları diye
hatırlar mısın?
kimse bilmiyordu
o tarihi aşkın içinde
hiç durmadan atan bir çift yüreği.
seninle en çok Kızılçullu’da su kemerlerine oturup
Roma’yı da Osmanlı’yı da besleyen suların tarihinde
yüzümüzü yıkamayı severdim
herkes habersiz geçip giderken yanlarından
biz durup nasıl yapıldığını düşlerdik,
şimdiyse sıkacak bir şeyi olmadığı için kemerlerin
öylece duruyor Kızılçullu’daki
Romalı ve Osmanlı inşaat işçilerinin el izleri.
seninle en çok Halil Rıfat Paşa’yla
Mithat Paşa caddesini bir fiyonk gibi bağlayan
Asansör’e binmeyi seviyordum,
birçok işçi gibi alıveriyorduk soluğu Göztepe tramvayında
oysa şimdi ne tramvay kaldı,
ne de Asansöre binen işçiler…
bilseydi Nesim Levy restoran olduğunu
yine de yaptırır mıydı o güzelim Asansör’ü.
seninle, bir an ayrı kalsak
gözlerim deniz, yüreğim sen kokuyor…
dayanabilmek zor hasretine
çocukluğum… gençliğim…
saymakla bitiremeyeceğim her şeyim
senin sokak ve caddelerinde geçti İzmir’im.
İzmir 2006
Akın DursunKayıt Tarihi : 25.9.2007 01:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İzmir.....İzmir.....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!