(Bu şiir sevgili Ali Bozca ile 3,5 haftalık bir çalışma sonucu çıkmıştır.Amacımız kadın ve erkeğin duygu örtüşmelerini ortaya koymaktı.)
Bildiğim bütün imla işaretlerini kopararak tenimde
İçimde ki basamaklara basıp
Geçtiğim her yere ayak izimi bırakıyorum...
Hazmettikçe bilmeyi
Hakikati anlatan
Yalanlarla simliyorum
Bıraktığım izleri
Ağırlığımdan mı bu ayak izleri
Yoksa
Şarapla yuğduğum
Kanatlarım mı sarhoş.
Her aşk
Kendimi terketmekle başlıyordu
Yüzümdeyse alışık olmadığım git-gel sürgünlerin yanılsamaları.
Az gerçek
Çok da düşle karılmış
Kendini derleyen
Bir tekrardı ömür
Keşfedilmemiş kıtalar
Ve
İşlenmemiş topraklardı
Vatanım
Varını yoğunu ardına koymuş
Bir korsanım çünkü.
Hayat bir yalnızlık toplamı
Ağdalı bir dizçöküş
Kekeme benliğime
Kendime batmışımda
Haberim yokmuş gibi
Yüzü avuçlarında
Kendine bakire bir ruhum çünkü.
Tuğba Gürelli-Ali Bozca
Ey-lül-Ek-im
Kayıt Tarihi : 6.10.2004 19:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tuğba Gürelli](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/06/iz-dusum.jpg)
Şiirin kemikleşmiş 'yapılar' üzerinden hayat bulması gibi çocukça şiir anlayışım yok elbet. Ama dedim ya, bir ilk oluşu sebebiyle biraz paniklemiş! durumdayım.
'Amacımız kadın ve erkeğin duygu örtüşmelerini ortaya koymaktı' demiş her iki şair de, yazar sayfalarına bu şiirlerini eklerken...
Şiirde, erkek ve kadın ayrımını -ifadeye büründürüş- anlamında yapmanın kaçınılmaz olacağı düşüncesi , peşimi hiç bırakmamıştır...
Şimdi kendime -ve mümkün olacaksa diğer okurlara- soracağım: Biz bu şiiri 'kimden' okuyacağız?
İşte burası çok karmaşık. Sakın bana 'her ikisinin ortak duyarlılık ve duygularının birleşimi' gibi çocukça izahatlar getirmeyin.Ali Bozca'nın da, Tuğba Gürelli'nin de şiirini iyi bildiğimi cüretkarlıkla derim ki:
Bu şiirde Ali Bozca'nın zamana yayılan hayat anlayışı ile, Tuğba'nın an'da vucut bulan anlayışının 'karması' var.
Ali'nin şiirdeki 'vuruculuğu' , Tuğba'nın kendine has şiir yapısı içersinde daha da belirginleşmiş gibi...
Tuğba'nın güçlü ama yer yer savruluşunu durduramayan imgeleri, Ali'nin şiire kattığı -kelimelerle şimdilik anlatamadığım- güç,bağ ve ustalıkla iyi bir mecraya ulaşmış gibi...
...
Şiiri okurken, aklımdaki 'çalışılmış şiir' rehnediciliğinden uzaklaşamasam da, çok çok iyi bir şiir...
Diğer yorumlardan sonra devam ederiz umarım...
M.Evci
Antolojide çok sevdiğim iki kişinin ortaklaşa üreteceği bir şiir olduğunu duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Her zaman ilgimi çeker; yakın düşünceleri birbirine karma, yedirme hele de eş gibi değil de eşlenik gibi özellikle kadın ve erkeğin üretim yapması. O ayrı ayrı ama tek kalemden çıkma ruhu yakalamaları , yansıtmaları üründe.
Hangisinin hangi kelimeyi çıkardığını neredeyse anlayamamanız heyecan verici gelir.
Şiire gelince;
Her aşkta yeniden doğar, yenileniriz ;eski aşklardan çıkar tenimiz.
“Bilmem ki daha kaç gömlek değiştirilir kuyu başlarında tenimizi bulmak için....”
dediğin gibi sevgili Ali..
Ruhumuzsa bakire yine…
Ve nasıl düşeriz peşine masalsı öykümüzün gizemine kapılıp, hikayenin henüz yazılmamış cümlelerini nasıl merak ederiz.O yalnızlıkta bir türlü alışkınlaşamadığımız geçmiş ve gelecek acılarımız.
Sevgiyle…İkinizi de gönülden kucaklıyorum..
Aynur Özbek Uluç
Kendimi terketmekle başlıyordu
Yüzümdeyse alışık olmadığım git-gel sürgünlerin yanılsamaları. '
çok değişik ve hoş gelen bir anlatım
'Şarapla yuğduğum'
TÜM YORUMLAR (5)