Azla yetinen, yetinme ötesinde küçük, önemsiz şeylerden mutlu olabilen insanlardan oluşuyordu bizim nesil
Siyah önlüklerimiz, beyaz yakalarımız vardı, kim zengin kim yoksul asla anlaşılmazdı
Çalışkanlığımız, tembelliğimiz kadardı bizi birbirimizden ayıran uçurumların derinliği, ötesine bakılmazdı.
Bayılırdık kitap okumaya, ayraç yerine saatli maarif takviminden bir yaprak koparır koyardık,
kırmızı gülleri kuruturduk bizi alıp ufkun ötesindeki bilinmeyen dünyalara götüren sayfaların arasında
Kitaplarımız değildi elden ele dolaşan, hayallerimizi değiştirirdik diğer arkadaşlarımızla.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.