Zifiri gecenin kalbinde oturup
Kapkara isli bir çaydanlıkta
Kaynayan çaydan dinler neyini
Yıldızların cümbüşünü seyrederek
Çaydaki ayrılığın kokusunu içerek
İyi bilir çoban gecenin gizemini
Azık çantasına koymuştur hayatın elemini
Gecenin tüm yıldızlarına vermiştir elini
Herkes uykudayken bir gece yarısı
ters çevirir hayatın işaret levhasını
Ortaya koyar kendi kalbinin aynasını
Çobanın yüreğinden geçer ıslığı bıçak olan yılan
Büyülü bir rüyadır tüm yürümeleri hükümsüz kılan
Akreple birlikte ilerler korku.
Çoban terk eder boş bırakır keçesini
Çocuk uzaklaşır hayattan bize bırakır neşesini
İyi bilir çoban gecenin gizemini
Azık çantasına koymuştur hayatın elemini
Ve iyi bilir çocuklar savaşın acımasızlığını
Bindiği sandal battı aşk denizinde
Elinde küreği kaldı.
Sevdası ayın on dördü gibi parladı
çölde yüreği kaldı
Duyguları bulaşmıştı sevda ateşinin islerine
Bir sarmaşık gibi uzandı ta yüreğinin abislerine
çoban iyi bilir gecenin gizemini
terk eder boş bırakır keçesini
Ve iyi bilir çocuklar savaşın acımasızlığını
Gecenin kalbimse oturup
Kapkara isli bir çaydanlıkta
Kaynatır çayını
Yıldızları ayinin seyrederek
Acıları yudumlayarak
İyi bilir çoban çölün ruhunu
Ve çaydaki ayrılığın kokusunu
Ve şehrin hasretini.
Yüreği açılır çölün enginliği kadar.
Yetim bir vahada her an hasret türküsü yakar
Kayıt Tarihi : 2.5.2007 11:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!