4]Artık insan öznelliği çok hızla gelişiyordu. Bireysel eylemlerle oluşan kendi öznelliği; sosyal yapısalcı eylemlerin kişi bilincine yansıması ile hayli kapasite almıştı. Şimdi bunun yanına çok daha etkin ve deneysel ve hızlı birikmeli olan; arkasında hiçbir zaman yetişemeyeceği bir, toplumsal eylemler yansıması vardı ki, bilincin etkinliği alabildiğine artacaktı. Toplumsal eylemin insana yansıyan hafıza olma, bilinç olma, kişilik olma, yüküm sel özgecil olma yansıması, artık insanda bir düşünceyi süzme olanın, süzgeç devresini, ortaya koymuştu. Aksiyom er düşünme yerini, nedenli düşünmeye bırakmıştı.
Buda giderekten bağıntılı ve çoklu mantıklı, kaotik, evrimsel süzgeçlerin dinamikliğine dönüşmüştü. İkili algılamaların olasılık mantığına dönüşmüştü. Artık her gelenek kolaydan bir inanma olamayacaktı. Ama insan öznesinde inanmanın aksiyom er oluşu da temeldi. Bu da vaz geçilmezdi. Siz bir inancı ne kadar dışa atarsanız atınızdı. Geleneğe ne kadar riayet etmezseniz et meyinizdi. Sosyal ve toplumsal devinim içinde ve kendi uhdeniz de, tam bunlar olmasa bile, benzerlerinin iz düşümünden, bunların tartışılmasından kaçmanız ve kurtulmanız olanaksızdı.
Bir yanlışı, bir tartışmayı, toplum içinde teknoloji öldürüyordu. Ya da yeni araçlıma, yanlışın yerini alıyordu. Veya yeni ilişkilenmelerin düşüncesi toplum dışına atılarak öldürülüyordu. Ama sosyal halkçı yapıda, bir düşüncenin tek bir öldürücüsü vardı. Yanlışları sosyal yapının dışına tek bir atıcısı vardı. O da inanç sembolizm aksiyom eridir. Bu aksiyom ere, güncel olaraktan süreklilikler kazandırılmalıydı.
Başlangıçtan beri sanı kanı temelli, nesnel yansımaların, kişiye dek öznelliği ile kişiler, aksiyom er olanı anlamaktaydı. Bu tür aksiyom ere değin anlamaları da giderekten, grup içi iletişimle aksiyom er anlamalarına dönüşecekti. Kişinin sosyal, ruhsal duygusal gelişme ve yorumlaması, böylesi bir aksiyom er temel içinde yapısal aşmışlıktır. Bu yapısal aşmışlık bir kendisi kanıt olmadan, kendisi kanıtlanmadan, kanıt gibi olma öndeyişi ya da ön yargısını içerir durumdur. Bu zaten insan-insan- insan doğa- insan ve öznesi (mantığı) arasındaki temel iletilme önermesidir. Mantığın, matematiğin, bilimin vs. temeli aksiyom er postulat içererek olgunlaşır kervan yolda dizilirdi. İnançlar toplumun otoritesi ve aksiyom eri olacakla, toplum demokrasisi olaraktan halk öznelliğinin alanına etkimeli sürekli güncel tutulan uzmanlaşışla düzenlemesi olabilmelidir.
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta