İtmeseydi ism-i sultânı eger der-ber-nişân

Aşık Çelebi
154

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

İtmeseydi ism-i sultânı eger der-ber-nişân

İtmeseydi ism-i sultânı eger der-ber-nişân
Sadr-ı yarlıg-ı belîgi eylemezdi yer nişân

Olmasaydı hükm-i şâhî bir şeh-i kişver-küşây
Başına tâc olmaz idi zer-nigâr efser-nişân

Tâbi’ ü fermân-berîdür halk-ı ‘âlem hikmetün
Yiridür mühr-i Süleymâna disem benzer nişân

Heft kişver şâh-râh-ı taht-gâh-ı hükmine
Yidi tûde hâke benzer ki kona yer yer nişân

Üç ‘alemdür üç elif olsun muzaffer dâ’imâ
Der-pençe satrdan saf saf ‘asker nişân

Almaga bir kişveri bir halka-i tevkî’ bes
Nev-’arûsa nitekim hâtem olur ekser nişân

Hükm-i şâhi bir zemîni ak kemhâdur dü-reng
Vâkı’ olmışdur kenârunda anun Ülker nişân

Dâire çekmiş ki ins ü cinni teshîr eyleye
Eyleyüp dilde Süleymân nâmını ezber nişân

Genc-i emr-i şâhiyi hıfza tılısm-ı hükm ile
Ejder-i bî-cândur itmiş kuyrugın çenber nişân

Yâ meger tâk-ı felekdür devre-i tevkî’-ı şâh
Rîkler üstinde olmış câ-be-câ ahter nişân

Yâ meger bir nev-civân-ı nagz-ı hatdur hâl dâr
Zer varakla eylemiş ebrûsına zîver nişân

Pîç pîç ü çîn çîn ü halka halka ham-be-ham
Pür-kirişme ‘işve-ger bir kâküle benzer nişân

Kadr ile bir şem’-i kâfûr berâtıdur hüküm
Şu’le-i ‘âlem-fürûzıdur yanar par par nişân

Peykdür yâ emr-i şâhî ‘âleme iblâg içün
Var tugrâdan miyân-bendinde hançer zer-nişân

Kendüyi çeker çevirür hükm-i şâha cest olur
İki üç yirden miyânına kemer baglar nişân

Bir kalenderdür elif tâc ile seyr eyler berât
San kemer-bendinde tugrâ bir kedû-yı zer-nişân

Turfetü’l-’ayn içre olur küngür-i ‘arş-âşiyân
Çün kanat büküp idüp pervâz aça şehper nişân

Kalb-i sahtın mûm ider gâhî niçe sengîn dilün
Gâh olur kim sikkesini mermere kazar nişân

Gâh olur nâr-ı celâle vâdî-i Eymen olur
Gâh olur nûr-ı cemâle manzar u mazhar nişân

Gâh dûdı cânda işler cân bagışlar ki dahı
Gâh sûr u gâh mâtemde olur micmer nişân

Geh kaşıkla aş virüp sapıyla geh göz çıkarur
Feyz-i nef’ü zarr ider hem bahş-ı hayr u şer nişân

Gâh olur kim bir bege ma’zûl börkin giydirür
Gâh olur bir bendenün başına tâc-ı zer nişân

‘Âleme kef-i kifâyet şânın açup gösterür
Kabza-i hükmümdedür ‘âlem dimek ister nişân

Hûb-ı mâder-zâde çekmez minnet-i meşşâtayı
Lâciverd ü hall ile ârâyişi n’eyler nişân

Ârzû-yı dest-bûsunla gezüp elden ele
Der-be-der oldı cihân içre niçe yıllar nişân

Mîr-i mîrân Hüsrev-i devrân güzîn-i serv-revân
Hâk-i pâyünden gözine tutiyâ ister nişân

Matla’-ı mihr-i ma’ârif menba’-ı nehr-i kemâl
Dest-bûsunla senün ‘unvân kesb eyler nişân

Turre-i tevkî’ ile Hazret-i Fârûk-veş
Zülfekâr hâmesi ile Haydar-ı saf-der-nişân

Sâye-i destinden ayru kara-pûş olup midâd
Hâmenün kanı kurur düşer be-gâyet ter nişân

Hidmet idüp tîr-i bahtuna kazâ ile kader
Cem külâhın Erdevan tâcın diküp eyler nişân

Nâm-ı pâkün itmiş idi hüsrevâ hırz-ı lisân
Böyle itmezdi musahhar dehri ser-tâ-ser nişân

Benzemez her mîr-i mîrân sana kadr u câhda
Nitekim tevkî’-i sultânî olımaz her nişân

Göz göz itmiş sînesini zahm-ı tîr-i intizâr
Bunca gözle kapuna yüz sürmege gözler nişân

Ol gubârı hükm-i kadrine ide rîk-i nişân
Bulsa tugrâyı itün izin kapuna ger nişân

Seyf-i kâtı’dur ki emrün varsa hükmi kat’ ider
Yazılı üstünde bir şemse zer-ender-zer nişân

Hükm-i ‘adlün şöyle münkâd itdi halkı şer’e kim
Kâdılar ihzâr-ı hasma virmez oldular nişân

Kâr-fermâ-yı cihân fermân-revâ-yı dehr iken
Zîr-i destünde senün mahkûm u fermân-ber nişân

Bir avuç toprak dahı virsen öper başına kor
Keçgül alup destine cûdundan eyler cer nişân

Zülfine salup girih çîn eylemiş ebrûların
Tâli’üm gibi bana kîn eylemiş benzer nişân

İki çâk idüp yakasını koyar başına hâk
Dâde gelmiş işigüne ‘Âşıka benzer nişân

Cism-i rîk-âlûdı pür-dâg ü elif gören sanur
Meşk içün yazmış debîr-i ‘ışk ser-tâ-ser nişân

Sahn-ı dilde nâvek-i bîdâdı bilinsün diyü
Hûn-ı dille üstine nâmın yazar dil-ber nişân

‘Âşıka çünki nişân u da’vaya ma’nâ gerek
Bu kasîde ‘Âşıkun da’vâsına yeter nişân

‘Aşıkı bir ad içün kul idinüp iden çerag
Ad içün komış cihânda çünki her server nişân

Kutlu güni togışından bellü dirler serverâ
Şi’rimün a’lâlugına matla’um yeter nişân

Gayrı ‘irfânuma eş’âr ile istidlâl kıl
Her metâ’un eylügine çün olur Ülker nişân

Sîne-i vîranda genc-i ihtisâsun defn idüp
Dâg-ı ihlâsunla ana eyledüm yer yer nişân

Behre-mend iken karâbetden kapun olmaz nasîb
Hırsı hırmâne olur dimişler ulular nîşân

Kâyinâtı ser-te-ser nâm u nişânun ide pür
Geh el üzre gâh başda eyledükce yer nişân

Aşık Çelebi
Kayıt Tarihi : 16.5.2016 15:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aşık Çelebi