itiraf...
bir bir tüm çivilerini
çaktım günahlarıma,
avuçlarından ve ayak bileklerinden...
bilirim doğmamış çocuğun bile
geçmiştir hakkı bana;
teşhis edilemeyen bir virüsten
ölseler bile...
kabuslar gören genç kızlar,
tank paletlerinin altında kalan şehirler
ve daha zafere ulaşmamış savaşlar,
hepsine bir izdivaçla bağlı günahlarım...
sorsan adımı,
hepsi de küfreder varlığıma...
korkumdan,
battaniyelerin altına
sığındığım geceleri bilirim, ben...
karanlığın içinde
saklanırken;
karanlık çoktan
benim içime işlemişti...
ölüyordum,
kimse farkında bile değildi...
çok bozdum örümcek ağlarını,
yuvalarını dağıttım
onlarca karıncanın,
annesiz bıraktığım
çok serçeler oldu...
her biri,
zamanı birer ateş parçası halinde
yolladılar bana...
yaralandım;
kabuklarımın altında
günahlarım var...
ne peygamberler
ne dört melek
ne de allahın kelamı
suçlarımın hafifletici sebeplerine
açık kapı bırakır...
doğarken ben
toprağı beslerlermiş...
soğuk, bedenime değdiği zaman
ağlamışım...
memelerindeki saf sütü içmek için de
tabi annemin...
bu haykırışlarıma cevaplar üretecek
kudretten yoksun,
bilinçten bihaberken;
şeytanlarla oturmaya başlayacaktım
pazarlık masasına...
lakin,
tövbe etmek için
çok geç olacaktı...
gökyüzünü,
ruhumu alacağı için
olsa gerek
sevmezdim...
bilirdim gözyaşları hep
oradan gelirdi üzerime...
hep ıslanırdım;
ama pürupak olmazdım...
ötesi yoktu,
günahkardım;
sırf bu yüzden,
hep bu yüzden
saçımı ne yana tarasam çirkindim işte...
KAVİYY
Kayıt Tarihi : 9.2.2015 00:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!