Şafak doğmasın, dünya dönmesin zaman faydasız
Bedenlere sükun eden ölüm
Çiçekleri, gülleri yakan
Sarı alev kusan kızıl ateş
Yükselen çığlıklar arasında her aldığınız can bizimdir
Vicdanları, duyguları ıslah olmayan
Nusaybin’i ayakaltına alan
Medeniyet yoksulu
Züppeler
Şehri
Yakıp-yıktığınız yerde
Körpecik çocukları
Yere yatıran
Ey şerefsizler
Cizre’de, Silopi’de
Sökmez artık forsunuz
Tek bir can tek bir baş kalsa da
Kürdistanlının bedeninden isyan ateşi yükselecek
Yıkıntıları ters düz olan acısı şaha kalkan
Zulmün postallar altında kirlenen
Diyarbakır sokaklarından
İçime
Akan mazlumların kanıdır
Yükselen çocuk feryatlarını
Duymazlıktan gelenlerden iğrenen yüreğim
Şimdi anlıyorum ne çok seviyormuşum Kürdistan’ı
Hışımla üzerine kara bulutlar üşüşen
Dağlarında kızıl güler açılan
Acıları üryan
Yarası dikiş tutmayan
Her bir köşesi
Poligona çevrilmiş
Dargeçit, Şırnak, Savur’da
Özgürlük sevdalılarına kurşun sıkanlara
Dünya ahvalinden anlamayan kavatlara
Dizelerde topuna toptan tıka basa küfür ediyorum
Acıyla dolup taşan kahpelere isyan eden
Yüreğim
Gabar’a, Munzur’a
Kandil’e yemin olsun
Ruhum kanıyor, içim acıyor
Nusaybin yakılmış, yıkılmış
Umurumda bile değil
Onursuzlar, körpe çocukları
Süründürdüler
Kürdistan aşkına ölmeye razı olun
Fakat asla boyun eğmeyin kimseye
Namussuzlara posta koyun; isyanımız özgürlük sevdasıdır
27.05.2016
İstanbul
Kayıt Tarihi : 28.5.2016 01:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!