Başım kaldıramaz oldum.
Sözüm, dinlemez oldum.
Ömrüme sığmaz oldum.
Gidipte dönmemek var düşümde.
Yaban kokusu burnuma gelir.
İsyanım büsbütün delirir.
Komaz beni yar koynunda.
Gidipte gelmemek var fikrimde.
Bağrım taşlardan kan.
Kaldıkca halim duman.
Halden anlamaz anam-babam.
Alıp başım gitmek var düşümde.
Sesim dağları aşar.
Beni gurbet yaralar.
İsyanım durmaz taşar.
Alıp başım gitmek var fikrimde.
Canımdan ırak.
Kâr saydığım ayrılık.
İsyanım var dağlara.
Gidipte dönmemek var fikrimde.
Kayıt Tarihi : 7.6.2008 09:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1. DÜNYA SAVAŞINDA İNGİLİZLERİN 150 BİN ASKERİMİZE YAPTIĞI Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi. Kampın tam adı, 'Seydibesir Kuveysna Osmanlı Useray-i Harbiye Kampı' idi. Bu kampta, 1918'de Filistin cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu. 12Haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar. Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi... Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların yalan, yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi. Savas bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, Ingilizler'in işine gelmiyordu. Çünkü, olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, İngilizlerin beyinlerine işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde krizol maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyorlardı. Ancak İngiliz askerleri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. ASKERLERİMİZ, ÖLMEMEK İÇİN ÇÖMELEREK BAŞLARINI SUYA SOKTULAR. ANCAK BAŞINI SUDAN KALDIRAN ARTIK GÖREMİYORDU. CÜNKÜ GÖZLERİ YANMIŞTI... DIŞARI ÇIKANLARIN HALİNİ GÖREN SIRADAKİ ASKERLERİMİZİN DİRENİŞLERİ DE FAYDA ETMEDİ VE 15 BİN ASKERİMİZ KÖR OLDU. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM'de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref beyler bir önerge vererek, Mısır'da esirlerin krizol banyosun sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan Ingiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM'nin teşebbüse geçmesini istediler. Tabi ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı Bu hesap sorma işide unutuldu gitti.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!