Yol bana düşman, ben yola düşmanım
Ayaklarım buz gibi
Aklıma gelen her şey üşüyor
Karım bile dalgın bakıyor
Arnavut kaldırımında büyüyen oğlumuza
Sakin her gecede güneşin son çığlıkları
Bir ses ‘git’ diyor
‘Arkanın olmadığını farz et de git’
En önde inanmadığım bu sadâ
Arkada ben
Gidiyorum sessiz sadâsız
Yol bana düşman, ben yola düşmanım
Bir karanlık çöküyor genç şakaklarıma
Damarlarım yorulmuş, dedemden çok
Sâkin bir ölüm düşlemek için
Ya erken yaşlandım
Ya yaşıma yakışan çok şeyden vazgeçtim
Dönmek de zor gitmek de
Fikr-i ihbâr-ı netîce de
Gözlerim kadar bile olamayan rûhuma çöktüğü gibi
Bir karanlık çöküyor genç şakaklarıma
Eyvallâh etmedim zâten benim olmayan bir lokmaya
Delmediğim dağ, dişlemediğim taş kalmadı
El açan nefsim bile
Utandı bu serzenişe
Bilmediğim bir umut kapısı var da
Ben mi bakmıyorum
Siz beni abdu’l arz mı sandınız
Haram yemekten korktuğumu kim söyledi
Ben zâten
Eyvallâh etmedim benim olmayan bir lokmaya
İsyânı bedestenden almadım ben
Satacak tek şeyim gurûr
Özlemlerime takas etmekten çekinmediğim
Bir tek kuruşum olmadı benim
Şimdi gidiyorum
Aklımdaki donmuş korkularım size emânet
Oğluma ibret, torunlarıma rivâyet
Yürek yürek dağılan itirâflarım
Bir teslimiyette buluşur elbet
Hep serzenecek değilim ya
İsyânı bedestenden almadım ben
(adana - 16.06.2009)
Ayhan Yavuz AçıkgözKayıt Tarihi : 16.6.2009 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!