Bu ıstıraplı gülüşün kimden emanet çocuk?
Oysa dilinde korkusuz bir ıslık,
Göğsünde yankılanan bir çarpıntı ile dayanmıştın göz uçlarıma.
Yerçekimine karşı koyan düşlerine,
Gökkuşağına asılı kalan uçurtmalarına ne oldu? Denize çarpıp yankılanan sesini,
Karanlığı baştan başa yırtan bakışlarını nerede yitirdin?
Hangi harbin orta yerinde bıraktın sevincini,
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta