Güneş vuruyor çöle, kumlar kızgın
Kızmış saç gibi olmuş çölün ortasında
Kasveti toplayıp toplayıp yumak yapan bir ıstırabın koynunda
İki çocukla bir anne oturur, açlıktan kokuyor nefesleri
Ateşte bir tencere kaynatır
Kaynayan aş mı yoksa taş mı bilmez çocuklar?
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem